Salçalı ekmeğimiz hamburgere yenilince

"Acaba apartmanlar büyüdükçe komşuluk ilişkileri küçüldü mü!" diye soruyorum kendi kendime bazen. Küresel etkilerden dolayı sosyal ve kültürel ilişkiler sekteye mi uğramakta, ekonomik durumlar da bunun tuzu ve biberi mi olmakta; komşuluk, akrabalık ve dostluk ilişkilerinde Tatlı yerine tatlı sohbetlerin ikram edildiği günler mazide kaldı sanki! Kitap, gazete okuma oranları yükselmediğine göre, insanlar televizyon, bilgisayar, 'akıllı' telefonlarına mı gömülmekteler Öyle ya, günün birkaç saati içsel yolculukta geçirilip sürekli geçmiş muhasebesi yapılamayacağına göre

Oysa, neşesini artıran, hüznünü azaltan; "çay koy geliyorum" diyen, maddiyattan ziyade, maneviyata önem veren samimi dostları olmalı insanın, değil mi

Bırakalım düğün, bayram ziyaretlerini insanlar cenaze törenlerinde ancak bir araya gelir oldu O da arada küslük yoksa! Hatta cenaze törenine gelenlere vefalı gözüyle bakılır oldu. Çoğu cenazelere bile bir bahane ile katılmamaya başladı. Gecenin dördünde komşularımıza Muhammed Ali'nin boks maçlarını izlemek için gidebildiğimiz ve hiç kimsenin de bu durumdan rahatsızlık hissetmediği, yüzünü asmadığı o sıcacık komşuluk ilişkilerinin olduğu yılları özledim. Hatırlamayanlar için söyleyeyim ABD'deki maç saati Türkiye saatiyle uymadığı için Türkiye'de gece sabaha doğru saat 04.00 sularında oluyordu canlı yayın...

Ramazan ve Kurban Bayramlarında ev ev dolaşıp torbayla bayram şekeri topladığım günleri özledim Salçalı ekmeğin hamburgerden, saklambaç, dalya ve komen gibi oyunların her türlü bilgisayar oyunlarından daha zevkli olduğu basit hayatı özledim. Çünkü o ekmekleri kendi ürettiğimiz salçalardan annelerimiz kendi elleriyle sürerdi... Belki de o sımsıcak ilişkiler o sıradanlıkta gizli idi. Selam ve saygılarımla...

Hasan Kara

ŞİİR

Bu nasıl kibir

Bu nasıl fiyaka bu nasıl kibir

Kimseyi korkutup sindiremezsin.

O kadar güvenme bilek gücüne

Dağları ovaya indiremezsin.

Sırtında rengârenk ipek urbalar

Sofranda mis gibi nefis çorbalar

Gördün mü ne oldu nice zorbalar

Gökteki güneşi söndüremezsin.

Binlerce hükümdar altında yerin

Kitabın yazmışlar her türlü şerrin

Nefsine uymak mı senin kaderin

Gönlüne sevgiyi konduramazsın.