İnsanlığın sınıfı olsa sınıfta kalırız!
Bazen düşünüyorum da eskiler mi güzeldi yoksa eskiden mi güzeldik Her geçen gün eskiye şiddetli bir özlem duyuyorum. O zamanlar yaşadığımız her şeyin tadı bir başkaydı. Birlik ve beraberliğimiz, sevgimiz, saygımız, samimiyetimiz; samimi niyetlerimiz ve masumluğumuz nereye gitti merak ediyorum. Sade ama gerçekten samimi olan hayatlarımız, "bir başkasında yoktur üzülmesin" diye sakladığımız her şey şimdilerde sanki ısrarla bile isteye, olanı göstermek için ekstra çaba sarf edilen o şatafatlı hayata dönüştü. Herkes neyi var neyi yok paylaşarak gündeme gelmeye yöneldi...Eskiden para yoktu, fakirlik çoktu belki de fakat yediğimiz içtiğimiz her şeyde bereket vardı, hanelerde huzur vardı. Merhametli ve vicdanlı insanlardık. Şimdi nasıl hiç kimse mutlu değilse o zaman da hemen herkes mutluydu. Olan olmayana da kol kanat gererdi. Paylaşmayı severdi. Bunu gizliden yapmayı daha çok severdi. Evlerimiz dardı, mutfaklarımız büyük değildi. Sobalı olan oda çok kıymetliydi. Ama gelenimiz gidenimiz de çoktu. Şu an ceplerimiz dolu. Evlerimiz geniş ve büyük. Odalarımız çok lakin misafirperverliğimiz zayıf, hatta yok. Her şeyin parayla satın alınabildiği, üreticilikten çok tüketiciliğe dönüştüğü doyumsuz yine de mutsuz, huzursuz insanlar oluverdik.Çağın yenilik anlayışıyla birlikte bende olan bir başkasında olmasın diye düşünüldüğü hasetlik yani bir başkasında olmayı çekememezliğe büründü. Hâlbuki eskiden televizyonu olmayan televizyonu olana, bilgisayarı olmayan ödevini yapmak için bilgisayarı olan komşusuna giderdi. İnsanlığın sınıfı olsa sınıfta kalacak o insanlığa dönüştük. İyiliğimiz bile göstere göstere takdir beklemek için yapılmaya başlandı.O hâlde tekrar soruyorum. İnsan mı değişti, insanlık mı Bana sorarsanız "eskiler eskiden" güzeldi. "İnsan" da zamanla değişti. Hasret kaldık o güzel eski yıllara...Şeyda ŞahinŞİİRGerçek aşkEnâniyet nefsimde diz boyu olmuşBen diye diye kelimelerim, bizi unutmuşAklım nefes aldıran Hayyı değil,Maşukunu yanlış bulup hâdis olanla dolmuşSevginin sahibi aşkı vermişKulum bulsun aşkın sahibini demişAkıl ve de kalp vermiş, yetmemişMuhdisi bulmak yerine, hâdis ile yetinmişSonbahar yaprakları gibi sararacaksınYeşilin gidecek toprağa savrulacaksınSen de bir gün musallaya konacaksınBu rüyadan ne zaman uyanacaksınEy Halil geçici olandan yorulmadın mıSonsuz olan varken sonluya doymadın mıMaşukun her şeyinle seni beklerken,Kalbine ve aklına onu koymadın mı