Haydi nilüfer olmaya

Bir nilüfer, bataklıkları göz kamaştırıcı hâle getirir. Gözlerimizi alamayız ona bakmaktan. Bataklığı görmeyiz. Ona odaklanırız. Bizim gözümüze çektiği o ziyafete doyasıya eşlik etmek isteriz.

Bataklıkları güzelleştiren nilüfer misali girdiği her ortamı güzelleştirmeli insan... Girdiği her ortama doğruyu, adaleti ve ihsanı götürmeli... Kötülükler onunla son bulmalı. Herkes onunla güvende hissetmeli. Nilüfer gibi insanların iç dünyalarını okşamalı. Güzel denizleri, gölleri kurutan yabani ot değil bataklıkları şenlendiren nilüfer. Herkesin yok etmeye çalıştığı yabani ot değil bakmaya doyamadığı nilüfer. İnsan nilüfer olmalı.Dünyayı güzelleştirmek için. Adalet için. Çocukların gülmesi için. İnsan nilüfer olmalı ki dünyadaki sapık düşünceler son bulsun. İnsan nilüfer olmalı ki dünyayı yöneten, dünyaya yön veren sapıklar kahrolsun. İnsan nilüfer olmalı ki dünyada kan akmasın. İnsan nilüfer olsun. Herkes birbirine güzel sözler söylesin. İnsan nilüfer olsun. Yeter ki olmaya çalışsın. Yeter ki nilüfer olmaya çalışmaya çalışsın. Yeter ki olmaya çalışmaya çalışıyormuş gibi yapsın. Yeter ki yapsın. Yapmaya çalışsa da yapmaya çalışmaya çalışsa da yapmaya çalışıyormuş gibi yapsa da göreceksiniz nilüfer olmaktan kaçamayacak. Ve bütün dünya nilüferle tekrar güzel ve yaşanır bir dünya olacak.

Haydi nilüfer olmaya.

Türkiye'nin çoğu yerinde tatlı sularda, göl veya geniş su birikintilerinde yetişir. Göllerde, durgun sularda yetişen, rizomlu, çok yıllık otsu bir bitki. Yaprakları su üzerinde yüzücü, yuvarlak ve kalp şeklinde tabanlıdır. Çiçekler, temmuz-ağustos aylarında su yüzeyinde açar, büyük ve beyaz renklidir. Sarı nilüfer (Nuphar luteum), beyaz nilüferle birlikte yayılış gösterir. Beyaz nilüferden, çiçeklerin sarı renkli ve beş parçalı olması ile ayırt edilir.

Gökhan Acar

ŞİİR

Muhabbet membaı

Muhabbetin membaı yalnız sensin efendim

Sana müştak değilse ciğer, yansın efendim.

Fakire bir lahzacık göster mah cemalini,

Kurumuş gönüllere sen ki cansın efendim.

Sahrada yol gözlüyor ümmet gittin gideli,

Çok ağır geldi bize sensizliğin bedeli,

Mecnun Leyla'ya belki, lakin biz sana deli,

Bizi gören derdinden öldü sansın efendim.

Ta ki bezm-i ezelden kolladın ümmetini,

Duymakta en derinden âşıklar himmetini,

İhsan etse ol Kerim fakire cennetini,

Şefaatinle bize hanümansın efendim.

Ol Celil felekleri yaratmış hürmetine

Sana ümmet olanlar sırt döner servetine,

Bu asi mücrimleri gark etse rahmetine,

Sayende ki, sen bize kehkeşansın efendim.

Dağıldık dört bir yana kaybedip yolumuzu,