Güllerin raksı

Güllerin raksı uyandırıyor beni bu sabah, öyle eşsiz, öylesine manidar Bir bulut hüzmesi alıveriyor içine beni; kalbim korkuyor dünyayı sevmekten! Bir kuş kafilesi süzülürken semada, aklım bana diyor ki: Sakın korkma! Hayranlık duymak değildir sevmek; asıl elem olan kapılıp gitmek Kimi koyarsan önce sol yanına, oradan gelir imtihanın da. Kim var ise kalbinde ve aklında, mabudun da odur, kâbusun da Ne var ise heybende, o dökülür dilinden. Yalnızca merhametli gönüllerin gözü yaşarır, unutma! Teselli de sensin, teslim olacak olan da Bağ da sensin, bahçe de güller senin bağrında Sabah ezanıyla ışıkları yanan evler de senin, o cennet bahçesindeki saraylar da

Yeniden huzura erdirene hamdolsun. Bizi secdelere layık görene, sonsuz huzuru bahşedene yüz milyon kere hamdolsun. Yem fabrikasının üzerinde yaşayan kuşlar da seçilmiştir, Ebrehe'nin ordusunu taşlayan ebabil kuşları da Sen de seçilenlerden değil misin Bir bak! Uçmak da nasip işi, yalın ayak koşmak da Sen seçilenlerden misin, heyhat! Kuzeyi mi gösteriyor kalbindeki pusula Bir gülün kokusuna uyandım bu sabah, kalbimi seyre daldım. Anladım ki nicedir ziyanda, nicedir tarumardım. Uyan dedim kendime, uyan kapıldığın gaflet uykusundan!

Rüzgâr esti, mevsimler değişti. Bak, hazan mevsimi geldi. Hakikatler kalemle değil, kanla kazındı dört bir yana Saflar ayrıldı daha ilk karşılaşmada. Herkes kıyısına çekildi. Kimi inandı, kimi yalanladı. Bazı hesaplaşmalar mahşere kaldı. Şimdi sabırla yoğruluyor bu katıksız aş. Kimin rızkıysa, o yiyecek; ötesi boş! Biri diyor çırpın, öteki diyor koş. Allah'ın dediği olur deyip kıyıma çekiliyorum. Neyi fark ediyorsam, onu unutuyorum. Neyi görüyorsam, ona susuyorum. Bazı işlerin sırayla olduğunu unutanlara içimden çocukça gülüyorum.

Bu dünyaya fazla yerleşenlere, her şeye yetişenlere ama kendine yetişemeyenlere Hele hele kalbiyle dili bir olmayanlara içimden usulca gülüyorum. Bırakın, habersiz zannetsinler, habersiz zannetsinler bizi hâllerinden! Biz gönlümüzün semalarında okumaya devam edeceğiz iyi niyet türkülerini Ve vazgeçmeyeceğiz kendimiz olmaktan! Kalemle değil, aşkla yazacağız tüm şiirleri Kaskatı gönüllere cefa olacak, kaskatı gönüllere deva olacak!

Kübra Can Karaca

ŞİİR

Canıma

Garip Selim söyle kimlerdesin

Ciğerimi yakan ateş neredensin

Rüzgâr döndürür paslı pervaneyi,

Hangi ha'nın cümle cihanesindesin

Aşk bu canı yaktıkça

Gönül dili lal olmaz

Pervaneye rüzgâr vardıkça

Âşıkın ruhu ölü olmaz.

Üflemedikçe can tutuşmaz

Tutuşan, dünya suyunu yutmaz

Âb-ı hayat burda maya tutmaz

Tutan elleri tutmadıkça.