Türk tasavvuf edebiyatının Anadolu'da kaleme alınan en eski ve en geniş etkili didaktik eseridir Garibnâme. Türkiye Türkçesiyle yazılmış ilk edebîeserdir aynı zamanda. Tam 12.000 beyitten oluşan Âşık Paşa'nın bu ünlü eseri ahlaki, felsefî, psikolojik, tasavvufî konulardan oluşmaktadır. Tasavvufun yanında Türklerin eski kahramanlıklarını anlatan, sosyal varlıkların tablosunu çizen, Türk dilinin sade ve duru örneklerini edebiyata kazandıran bulunduğu dönemdeki halkı eğitmek için yazılan bir kültür hazinesidir. ÂşıkPaşa'nın bu mükemmel eseri hakkında onu dört başı mamur dilimize kazandıran Prof. Dr. Kemal Yavuz der ki:
"Türk Edebiyatının bu mükemmel eserini benden önce birçok hocalarım günümüz Türkçesine aktarmaya niyetlenmişti. Bu çalışma çok şükür bize nasip oldu. Türk Dil Kurumu Yayınları arasında dört cilt hâlinde yayınlandı. ÂşıkPaşa, Hazreti Mevlâna'nın ölümünden sonra dünyaya gelmiştir. Mevlâna nasıl ki devrindeki ayrılıklardan dağılmalardan şikâyet etmekte ise, ÂşıkPaşa da birlik olmaktan söz eden mısralarla tarihten günümüze örnekler sunmuştur. Ama bir şeye daha çok dikkat etmiştir. Yaşadığı devirde Fars dili, ilim ve şairler arasında çok yaygın olarak kullanılmakta iken, ÂşıkPaşa, 'Garibnâme'isimli eserini özbeöz Türkçe olarak yazmıştır. Garibnâme öyle düz anlamda bakıldığı gibi gariban bir kimsenin yazdığı mektuplar falan değildir. Garibnâme, enteresan örneklerin sunulduğu ve günümüz Türkçesi ile söylersek gariplikleri anlatan bir manzumeler dizisidir...Örnek olarak Garibnâme'de bir elin parmakları gösterilerek denilir ki, bu parmakların her biri ayı ayrıdır ama bir araya geldiğinde yumruk olur. Yumruk vurduğun yeri göçertir...Yine bir başka misalde "Bir pınarın suyu tez kurur, iki pınar olursa geç kurur, üç dört pınar bir dere eder, birkaç dere ırmak eder. Irmak ise deryaya kavuşur" diyerek birlik ve beraberliğin gücü elde etmede vazgeçilmez yol olduğunu anlatır.Emin CeylanŞİİRMünacatLütfedersin, bahşedersin,
Kim bilir...
Bağışlarsın, affedersin,
Kim bilir...
İhsan eder, halkedersin,
Kim bilir...
Biz fakiriz, sen Ganî'sin,
Biz aciziz, sen Azîm'sin,
Biz mücrimiz, sen Kerîm'sin.