Evimizde şenlik, bahçemizde bahar

Mâlik bin Dinar hazretleri buyurmuş ki: "Ey Kur'ân okuyanlar! Kur'ân sizin kalplerinize ne ekti Çünkü Kur'ân Mümin'in ilk baharıdır. İlkbahar yağmuru yeryüzü için neyse o da odur!"

Biz evimize misafir edeceğimiz insanları özenle seçeriz. Güvendiğimiz, sevdiğimiz, değer verdiğimiz insanlardır evimize buyur ettiklerimiz. Onlar gelecekler diye hazırlıklar yaparız, en güzel şekilde ağırlarız onları. Onlar kimi zaman dostlarımız, arkadaşlarımız kimi zaman da akrabalarımız, komşularımızdır. Peki ya kalbimize aldıklarımız Onları da aynı özenle seçiyor muyuz Nedir kalbimizde ağırladığımız; dünya mı yoksa ahiret mi Allah mı yoksa başkaları mı Kalp insanın evidir. O evin temelini iman ve itikat üzere atmak gerekir ki çökmesin. Sağlam zemin çökme riskini bertaraf eder. Her bir ibadet kolon, dualarımız çatı, hududullah da evin duvarları olsun... Bir de bu eve mütedeyyin boyası sürdük mü tamamdır. Binasını Allah'a karşı bir takva (duyarlılık) ve (Allah) rızası üzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa yapısını yıkılacak bir uçurumun kenarına kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateşine düşen kimse(ninki) mi

Tohum toprağa düşünce can suyunu dökeriz. Sonra sabırla o tohumun filizlenmesini, fidana dönüşmesini, ağaç olmasını, onun gölgesinde soluklanmayı bekleriz. Gönlümüze giren her dini bilgi her âyet âdeta can suyu olup yeşertir toprağımızı... Tefekkür, tedebbür, tefehhüm sabrı gerektirir, nefis mücadelesi veren kişiyi zorlayacak akli-kalbi-manevi süreçlerdir ki nefse yenilmemek umut edilir. Bu zorlu sürecin neticesinde çiçek açar ruhumuz, bir diriliş muştusudur insanın yüreğine ilahi müjdeler... Nefsini terbiye edebilecek olgunluğa erişmesi, büyük cihadın gerçekleşmiş olmasına işarettir.

Bu yazıyı Fahr-i kâinat Efendimizin duasına hep beraber "âmin" diyerek tamamlayalım:

"Allah'ım, Kur'ân'ı gönlümün baharı, göğsümün nuru, hüznümün cilası ve kederimin şifası eyle!" (Müsned-i İmâm Ahmed)

Müge Durmazer

ŞİİR

Gönül gözüyle

Didarın nemli gözlerde gülşen gelinlik

Dem açar gamzende ansızın al gelincik

Burak'a niyeti bindi, arzda dolaşır

Arz-ı endama ay tutulur, kim ne karışır

Gül gamzeden tevessülüdür, cihana güler

Hayale açılan kapıdan âleme bakar

Son nefes aşk ile dilden dökülür can güler

Hasretin ebedisi şimdi vuslattan bakar

Cihansız bakış, derman nehrinde erir

Varlık yok hükmünde, dert tene can verir

Duymaya, görmeye kim ister kulak göz

Gönlün gözü yeter, bakmaya zahmet verir