Büyük davanın merkezi Gazze

Bomba seslerinin, bebek, çocuk seslerine üstün geldiği hiçbir savaş için haklı bir sebep bulunamaz. Çocukların koşup oynamak yerine, mermilerin altında, açlıkla boğuşup insani haklarından mahrum kaldığı hiçbir dava haklı olamaz

Önce bir ümmetin sonra bütün insanlığın büyük imtihanıdır Gazze. Bir şehidin şehadet şerbetini içerken attığı o son bakıştır

Ufacık bebeklerin kundaklara değil, kefene sarıldığı, bir annenin döktüğü gözyaşlarının, şahit olduğu davanın yazıldığı yerdir Gazze.

Çocukların ninniyle uyutulduğu değil, bombayla öldürüldüğü, sokaklarda kuş cıvıltıları yerine ana-baba feryatlarının yankılandığı şehirdir Gazze

Dünyada milyonlarca yemek, su çöpe giderken binlerce çocuğun açlıktan ölmek üzere olduğu o mahzun yerdir

Söz konusu bir Avrupa devleti olunca sözde ilerici Batı'nın dilinden düşürmediği insan-çocuk haklarının yerle bir edildiği, sözde kadın hakları savunucularının görmezden geldiği, büyük davanın merkezidir Gazze

Gazze, elinde uçurtması ve yanında arkadaşlarıyla masumca oyun oynama çağındaki çocukların naaşlar arasında kalmış korkulu gözleridir.

Kendi ülkelerinde, rahat ve huzurlu olmalarına rağmen boykot etmeyenlere karşın elinde boş kabı ve dilinde duasıyla bir annenin dünyaya verdiği derstir

Ya şehittir ya da gazi, insanlığın kanayan yarası ve müminin duasıdır Gazze.

Bir çocuk kadar masum, mahzun ve mazlumdur. Ve en çok da bir ümmete kırgındır Gazze

Betül Burcu

ŞİİR

Kahretti çocuk

Bir çocuk yaşardı filan köyünde

Tam büluğ çağında kahretti çocuk

Anneden öksüzken akran oyunda

Bir çile ağında kahretti çocuk

Müzmin bir ayrılık düşürdü ağa

Sonra babasını koydu toprağa

Sırtını dayadı vahşi bir dağa

Çakallar dağında kahretti çocuk

Bu sinir harbinde oldu şizofren

Ailede yokken böylesi bir gen

Henüz çocuk yaşta kaçtı bu tren

Pişip dert yağında kahretti çocuk

Elinde katları yatları yoktu

Yıllarca dinmedi gözyaşı aktı