Bize Sinanlar ve Süleymanlar gerek
Yıkmak ve tahrip etmek çok kolaydır. Yapmak ve inşa etmek ise bir o kadar zordur. Bilgi ister beceri ister kudret ister irade ister azim, sabır, kararlılık ve inanç ister. Mimar Sinan, emrine verilen yüzlerce işçiyle Süleymaniye Camii'ni yapmaya başladığında 61 yaşındaydı. Her bakımdan Devlet-i Aliye'nin kudretinin zirvesinde olduğu bir dönem olmasına rağmen, inşaat 1551-1557 yılları arasında tam 6 yılda tamamlanabilmiştir. Bu muhteşem eser, 467 yıldır dimdik ayakta durmaktadır. Yüzyıllar boyunca onca deprem geçirmesine rağmen duvarlarında en ufak bir çatlak bile oluşmaması, Koca Sinan'ın ne büyük bir sanatkâr olduğunun göstergesidir.
İstiklal şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy da, Süleymaniye Camii'ni sıradan bir eser olmadığını dile getirmek için, bir şiirinde şöyle der:"Hadi gel yıkalım şu Süleymaniye'yi desen, İki kazma kürek, iki de ırgat gerek.Ancak, hadi gel yapalım şunu geri desen, Bir Sinan, bir de Süleyman gerek."Gerçekten ne kadar da doğru bir ifade öyle değil mi Yıkmak ve tahrip etmek çok kolaydır. Yapmak ve inşa etmek ise bir o kadar zordur. Bilgi ister beceri ister kudret ister azim, sabır, kararlılık ve inanç ister. Hepsinden önemlisi kudretli bir irade ister.Yıkmak ve yok etmek istersen, üç beş vasıfsız ırgatın eline kazmayı küreği ver, yapımı 6 yıl süren koca şaheseri 6 gün sürmez, yerle bir ederler alimallah!Bu ırgatları yetiştirmek ve bulmak için çaba harcamanıza da gerek yoktur. Ama yapmaya karar verip yaptıran irade ile yapan sanatkârları yetiştirmek ise akıl, bilgi ve çaba gerektirir.Başta Selimiye ve Süleymaniye olmak üzere bizlere pek çok şaheser bırakan Mimar Sinan'ı ölümünün 436. yıl dönümünde rahmetle ve saygıyla anıyoruz. Allah mekânını cennet etsin.Ülkemizin kalkınması için ırgat nerede olsa bulunur. Bize Sinanlar ve Süleymanlar gerek.Erdal Ünal- GaziantepŞİİRTahribat-ı biberiyeBir gurup vaktinde üç beş yarenle,Tenhada bir taam yiyelim dedik.Oturduk cem olup masaya şöyle,Garson getirdikçe biz daha dedik.Nihayet işkembe istif olunca,Kalktık tutunarak, göz de doyunca,Tıknefes yürüdük hep yol boyunca,Bu kadar yemeyiz bir daha dedik.Ve fakat bir tufan başladı birden,Sel oldu on iki parmak dağından,Kopup geldi iç âlemin bağından,Durulmaz önünde zor daha dedik.Yüklendikçe acı biber mabada,Memişhane yetişiyor imdada,Dilim daim mütemadi duada,