Bereketli günlerimiz

Bugün eski bereketlerden yazayım. Malum kış mevsimindeyiz ama kar yok ya da az bir şey yağıp geçiyor. Bizim çocukluğumuzda diz boyu kar yağardı ama yine de okula giderdik. Kar demek bereket bolluk demekti, aynı zamanda soğuk demekti elbette. Ama mevsimin içinde mevsimin gereğiydi... Korktuğumuz mahvolduk öldük bittik demek yerine beklediğimiz bir yağıştı...

Meyve araçlarımızı anlatmak istiyorum. Dedem çok meyve ağacı dikmiş. Suyu kullanmayı da biliyordu. Bulunduğumuz coğrafyanın şartlarına göre yaşamayı biliyorlardı. Ağaca kıymet verilirdi. Dalları budanır hayvanlara yedirilir tepesi kesilmezdi ağaç uzasın diye. Ne yazayım yazıya nasıl sığdırayım bilemiyorum bizim meyve ağaçlarımızı... Dut, erik çeşit çeşit ceviz, ayva ağaçlarımız evimizin yanı başındaydı. Üzerine çıkıp dalından yerdik. Kiraz, kızılcık, karayemiş, incir ne bileyim aklıma gelen bunlar. Ayvalar döke saça yedikten sonra dallarda kalanlar yere dökülür onları da toplayıp hayvanlara verirdik. Öyle toplayıp satmak yoktu. Ne ilaç ne bakım ne budama, dalları salkım tutardı. Kiraz ağaçları çok yüksekti nasıl çıkıp yerdik, yerdik hayret şimdi aklım almıyor. Üzümü unuttum, bir kışlık üzüm vardı. Ahududu bizim orada more derler. Zamana göre çeşit çeşit meyveler.

Böyle bir ortamda büyüdük. Tabii ki şimdi herkes eskiden fakir olduğumuzu düşünüyordu. Şimdi fakir kim Biz köyde fakir miydik Şimdi siz şehirde zengin misiniz, bilemedim.

Şimdi yeni nesil, ağacı da bilmiyor ağacın kıymetini ve suyu kullanmayı da. Ya ağacı kestiler ya da bakımını bilmiyorlar. Kurudular olancası da meyve vermiyor ya kurtlanıyor veya çürüyor dalda. Bereketsizlik var ama sebebini bilemiyoruz.

Dedemin ve babaannemin üzerine güneş doğmamıştır. Yaşlı oldukları hâlde namazlarını hiç aksatmadılar. Bilemiyorum bu bereketsizliğin sebebi ne..

S.K.

ŞİİR

Enver Abi'mizinardından

Gülen yüz ile tatlı sözün,

Hem sevgili hem samimi; özün,

Ve tarifsiz olan İhlâs'ın

Görmeden sevmek; dedim adına,

Anlamadım; anlayamadım, doyamadım,

Senin gibi, cömerdini göremedim,

Numune olsun hayâile merhametin,