Bakan mıyız, gören mi

Kitabı okuyabilmek, metni anlayabilmek, daha okul hayatının başlarında öğrenciyi, sonra herkesi ciddi ciddi meşgul eden bir husus. Okumak ama nasıl bir okumak

Okuyorken, harflere, kelimelere merhaba diyorsun, tanıdığın, tanımadığın var; birlikte yolculuğa çıkıyorsun, birbirinizi sorguluyor, anlamaya çalışıyorsunuz. Kaş, göz, giysi gibi, harf ve kelimeler de cins cins. Hele cümlelerle yoldaysan, her biri başlı başına test test sana bakıyor!

Pek çok okuma çeşidi bulunur. Biz ikisini görelim: Beyinle okuyorsak "Kültür Okuması-Bilgi Okuması", kalpten okuyorsak "Anlama Okuması-Bilim Okumasıİlmî Okuma".

Beyne tâbi gözle ''bakarak'' okuyorsak bilgi, kültür ediniriz. Kalp gözüyle ''görerek'' okuyorsak anlarız, yorumlarız, irdeleriz. Beyin bize örnek olarak yarışmalarda bilgi karşılığı ödül kazandırır, maddidir; kalp ise anlayışımız oranında bizi insanlık değerleriyle ve duyguca yüceltir, manevidir. Bu iki "beyin okuması" ve "anlama okumasında", şayet ''doğru okuma'' yapmışsak, bizim için birer kazançtır.

Kültür okuması, akıl ve zekâ nispetinde beyne bilgi yığmaktır. Akıl, doğru ile yanlış bilgiyi ayırandır. Anlama okuması ise ilmî okuma olup irdeleyerek insanlığa duyguca fayda sağlayan kalbî yaklaşımlı okumaktır. Bu hususta hani neler denmiştir: "Kafası çok çalışıyor", "Beyni gitmiş!", "Allah kalbine göre vermiş!", "Kalbi kararmış!" gibi.

Yeter ki ''doğru okuma'' becerisini geliştirelim. Böylece hafızamız güçlenir, zihnimiz açılır, akıl ve zekâmızı kullanırız, kelime hazinemiz genişler, kültür ve bilgimiz gelişir, konuşup-yazma yeteneğimiz artar. Kalp gözüyle anlama okuması ile de iyilik ve sevgimiz artar, stresi azaltırız, anlarız-düşünürüz, yorumlarız, irdeleriz.

Rıdvan Üzel-Türk Dili ve Edebiyatı Eğitim Bilim Uzmanı

ŞİİR

Necip Fazıl'a

Yüce şanı Allah'ım

İlimleri bahşetmiş,

Şiir yazan kısmını

Necip Fazıl'a vermiş.

Serin serin esiyor

Yaylaların güneşi

Necip Fazıl diyorlar

"Dünyada yoktur eşi"

Bakın şu Necip Fazıl

Ağrı Dağı'nı oymuş,