Ayasofya

Ne bitmez çileymiş çektiğin be Ayasofya'm. Güzellik başa beladır, dedikleri bu olsa gerek. Her gelen sana sahip olmak istiyor. Lakin kimsenin böyle bir hakkı yok. Ayasofya camidir, 'Beytullah'tır, yani Allahü tealanın evidir. Hiçbir beşerin Ayasofya'nın üzerinde tasarruf hakkı ve yetkisi yoktur. İnsanların ona karşı mukaddes vazifeleri vardır, o kadar.Senelerce turist gibi içimiz buruk şekilde ziyaret ettiğimiz Ayasofya Camii'nin prangalarından kurtulması üzerine, sevinç gözyaşları ile mübarek taşlarına kapanırken üst katların kapatılmasına hayret etmiş bir mana verememiştik. Ta ki bir hafta önce, caminin üst katının müze yapıldığını öğrenene kadar. Hâlbuki caminin yarısının müze yapılması dine de hukuka da akla da aykırıdır. Bu uygulama caminin yarısına el koymak, ya da camiyi amacının dışında kullanmaktan başka bir şey değildir. Yarı cami, yarı müze ne demek!.Mescitler Allah'ın evidir. Müminlerin temiz alınlarını koydukları secde yeridir mescitler. Üç kuruş için buna izin verenler büyük vebal altındadır. 86 yıl dökülen gözyaşlarından sonra şükür secdeleri yaparken, Ayasofya-ı Kebir Camii'nin üst katının keyfî olarak müze yapılması Müslümanların kadim yarasını yeniden kanatmıştır. Fatih, Akşemseddin hazretleri gözümüzün önüne gelmişti. Tarih yeniden canlanmıştı sanki. Çok geçmeden mübarek caminin üst katının müzeye dönüştürüldüğünü işiterek âdeta yıkıldık.Ayasofya, İstanbul'un fethinin sembolüdür. Karanlık bir çağın kapanıp yeni ve aydınlık bir çağın başlangıcıdır. Tam bağımsız Ayasofya, tam bağımsız Türkiye demektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Cumhuriyetin yüzüncü yılında bu millete en büyük müjdesidir. Doksan yıldır hürriyetine susamış mübarek mabedin ayakları çözülüp elleri bağlanamaz. Fethin sembolü ve Fatih'in emaneti turizmcilerin insafına terk edilemez. Ayasofya'nın altı gibi, üstü de camidir. Üst kata da biletle değil, abdestle girmek istiyoruz... İdris İspiroğlu ŞİİR Nar tanem nur tanem Nar tanem, nur tanem,Hani benim bir tanem.Benim olacaktın,Bir ömür geçecekti beraber.Şimdi sesleniyorsun karşılardan"Ne var ne yok ne haber"lerini alıyorum.Dinlerken dalıyorum mazilere.Dolaşırdık yâr ile kırlarda el eleGiderdik gezilere...Gençtik o zamanlar...Ellerimizde göğsümüzde başımızda olurduTürlü çiçekler kokular saçar saçarken mis.Çok uzaklardayız şimdi,Ulaşılmaz bir yol var aramızda...Hani neredeKayboldu o güzel sevgimiz...Halis muhlisti,Duygularımıza katmazdık yalan dolanı...Bilir anlardık doğru, güzel, olanı...Ben tanem, sen tanem,Hep var gözünde nem,Gül üstünde çiğ tanem...Aktın yine gözümden yüreğimdenÜstüne in tanem...Sin tanem...Daha ne olacaksın, gözlerimde nem ak tanem.Bak tanem, yak tanem.Daha kalmadı ki ellerinde, ör başımaTak, tak tanem...Olursa olsun yorgun, uğraşÖmrüme güneş ol doğ ki aydınlansınHasret zindanlarımda kararan talihim,Göz aydınlığına boğ gün tanem.Aydınlandı ay tanem, yarılandı yıl tanemYarıldı kırka, günlerce bekletti sevdalımızınYolunu, gönlümüzün göğündeDoğdu nice yıldız sardı sağımı solumuAydınlattı sana gelen bana eren yolumu...