Dünya hızla değişiyor. Teknoloji, şehirleşme, bireyselleşme derken hayatın ritmi artık eskisi gibi değil. Her şeyin yenilendiği bu çağda, insanın en eski ve en güvenli limanı olan aile ise hâlâ ayakta kalmaya çalışıyor.
Aile, sadece aynı soy bağına sahip insanların bir arada yaşadığı bir kurum değil; insanın sevgiye, güvene ve ait olmaya dair en derin ihtiyaçlarının karşılandığı yerdir. Çocuğun ilk kelimesi, ilk adımı, ilk sevgisi hep bu çatı altında filizlenir. Orada öğrenir insan sevmeyi, sabretmeyi, affetmeyi…Bugün modern hayatın temposu içinde aile, çoğu kez ikinci plana itiliyor. Kadın ve erkeğin çalışma şartları, şehirlerin kalabalığı, zamanın yetmemesi; sofralarda sessizliği, evlerde uzaklığı beraberinde getiriyor. Oysa aile, sadece aynı evde yaşamak değildir; kalpleri aynı sevgiyle birleştirebilmektir. Asıl mesele, her halükârda ailedeki manevi bağların zayıflamamasıdır. Çünkü anne, sadece bir birey değil, bir milletin geleceğini yoğuran bir eldir. Baba sadece evin geçimini değil, evin huzurunu temin eden direktir. Ailedeki sevgi, toplumun vicdanına yansır, medeniyetin temelini oluşturur.Bugün gelişmiş ülkelerde nüfus oranları azalıyor, yalnızlık artıyor, evlilikler kısalıyor. İnsan, konfor içinde ama huzurdan uzak yaşıyor. Bizim toplumumuzun en büyük gücü ise hâlâ aile yapımızdır. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" diyen bir medeniyetin mirasçıları olarak, aileye sahip çıkmak bir görev değil, bir vefadır.Belki dünyamız değişiyor ama sevginin, sadakatin, paylaşmanın kaynağı değişmiyor. İnsan hâlâ bir sofrada sıcak bir çorba, bir ses, bir el arıyor.Selman DevecioğluŞİİRElbet çay içinTavşan kanı çaylara terennüm etti şair:Dedi çaylar diyor ki: "Gel iç beni iç beni"Sabahtan beri çaya doymuş olan bir zâkirEligöğsünde dedi: "Ah geç beni geç beni."Açık çaylara nispet koyu çay öne çıkar,Göz eder bardak ucu;"gel seç beni, seç beni."Bir de Seylan çayı var nam-ı diğer "kaçak çay",Nerde bulur isen al zihin desin;"aç beni."Bu muhabbet tez bitmez nokta koymak zamanı,Dert ve elem yaşamaz, dileyenler amanı,Tiryakiye "çay" demiş çaya tiryaki olan,Demiş, "çay ne, say nedir" gayrı içmek zamanı...Bunca mugalatayı süsleyelim ziynetleAhmet Mekki Efendi hazretine hürmetle.Buyurmuş ki mübarek yüreğinde sevgisiAbdüllatif Abiden nakledilen beytinde..."Meclis-i erbabı dil, bir lahza sensiz kalmasın.Hürmetin inkâr eden, dünyada hürmet bulmasın."Merak etmiş Latif Bey, bu hoş beyit kim içinMübarek gülümsemiş demiş: "Elbet çay için!"Abdülhakim Arvas