Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (178)

Son çalışmamız, Milat'da

- Bunların hepsini tamâmlıyan münteşir ve oldukça hacimli son çalışmamız, Milat'dadır:

Yahûdilik-Masonluk Münâsebeti; Milat, 10.7 - 13.12.2024, her gün tam sayfa 119 tefrika.


(Milat, 10.7.2024, 1. tefrika)

***

Milat'da neşredilen bu çalışmamızı, evvelâ Gerçek Hayat mecmûasının talebi üzerine hazırlamıştık. Bu, Yahûdilik-Masonluk münâsebetini en mühim cepheleriyle, muhtasaran ve -her zamânki gibi- mevsûken ele alan, (A 4) k̃ağıd eb'âdıyle 47 sayfalık dört başı mâmûr bir makâleydi. Maâlesef, makâlemiz, mezk̃ûr mecmûanın "Yahudi Çağı Kapanıyor" iddiâlı fevkal̃âde nüshasında (Mayıs-Ağustos 2024 / 8: 196 - 203), ismine varıncıya kadar tahrîf edilmek sûretiyle, neredeyse tanınmaz bir hâlde neşredildi. Aslındaki isim, "Yahûdilik-Masonluk Münâsebeti" iken, Mecmûa, ona, "Masonlar, Yahudilerin havarileridir" şeklinde bir başlık yakıştırmıştı. Metin ise, 47 sayfadan kopuk kopuk seçilmiş, insicâmsız, yamalı bohçayı andıran parçalardan ibâretti. Hiç olmazsa, bu insicâmsız bohça evvelâ bize gönderilmiş olsaydı, onları insicâma sokar, metne bütünlük kazandırırdık… Kendi metnimize dercettiğimiz vesîka kıymetini hâiz hiçbir resim de, Mecmûadaki metne konulmamış, yerlerine, alâkasız, hayâlî resimler ikâme edilmişti…

Bu hâl bizi fevkal̃âde üzdü. Haftalarca Rabb'imize bize bir kapı açması için duâ ettik. Netîcede, Rabb'imiz, duâmıza, Fırat İpek kardeşimizi vesîle kılarak icâbet etti: Pek bedbîn bir hâletirûhiye içinde iken, Fırat Bey telefonla aradı ve îzâhatımız üzerine vazıyete vâkıf olunca, derhâl, onun Milat'da neşrini teklîf etti. Büyük memnûniyetle kabûl ettik ve metnimizi daha ihâtalı hâle getirerek kendilerine gönderdik. Böylece, son senelerdeki çalışmalarımıza, 2017 ilâ 2023 senelerinde Yeni Söz ve geçen seneden beri de Milat sayfalarını açmış bulunuyor. Çalışmalarımız, her iki gazetede de hiçbir müdâhaleye mârûz kalmamıştır. Bunun için, başta Fırat İpek olmak üzere, bütün Yeni Söz ve Milat câmiasına müteşekkiriz. Allâh, çalışmalarımızın neşrinde şu veyâ bu şekilde emeği geçen herkesden râzı olsun!

Sabataîlik – Masonluk – Kemalizm – Frenkcilik ayrılmazlığı

Yarım asrı dolduran bütün bu çalışmalarımıza istinâden kısaca ifâde etmek gerekirse, Türkiye'de Masonluk ile Kemalizm ayrılmaz bir şekilde birbiriyle kaynaşmıştır. Nitekim aynı vâkıa, Masonluk ile Sabataîlik arasında da cârîdir. Böylece, Memleketimizde, birbiriyle iç içe geçmiş üç dînî-siyâsî cereyânla karşı karşıyayız: Sabataîlik, Masonluk, Kemalizm… Kemalizm, bir taraftan, Sabataîliğin 20. asırda büründüğü kılık olduğu gibi (öyle ki Sabataî Cemâati, 20. asırda, Sabatay Sevi yerine Mustafa Kemâl'i ikâme etmiştir), dîğer taraftan Masonlukta mündemicdir. Hâl böyle olunca, her Farmasonu ve her Fanatik Kemalisti bir yarı Sabataî telak̆k̆î etmek, mantık îcâbıdır ve bu iki cereyân sâyesinde, halkımız, bir asırdır, geniş mik̆yâsta Sabataîleşmiş, böylece Sabataî Cemâatinin tabiî müttefîk̆leri hâline gelmiş bulunmaktadır. "Sabataîleşmek", bir başka zâviyeden, "Frenkleşmek" (Garblileşmek, Avrupalılaşmak) demekdir; zîrâ, 19. asrın ikinci yarısından îtibâren, Sabataîlik, Cemâat tesânüdünü, binâenaleyh farklılık şuûrunu kaybetmeden, Frenk Kültürünü kendine mâl etmiş, o kültürle derinlemesine haşir-neşir olarak yeni bir şahsıyete bürünmüştür…

Bu çalışmalarımıza dercetmiş olduğumuz aşağıdaki birkaç vesîka, müddeâmız (these) hakkında bir fikir verecekdir. Bunlardan Gökay'a âid olan iki metni, işbu çalışmamızın, 1953'te, Mustafa Kemâl'in mumyalı naaşının Etnoğrafya Müzesi'nden "Ebedî Karârgâh"ına nakline dâir olan kısmında da nakletmiş bulunuyoruz. L̃âkin bu metinler o kadar ibretâmîzdir ki yeri geldikçe tekrâr edilmeleri, Kemalizm-Masonluk münâsebeti mütâlaa edilirken gözden kaçırılmamaları bakımından faydadan hâlî değildir.

Fahreddin Kerim Gökay: "Türk Masonları, İnk̆ilâb yolunda Gâzî'nin en sâdık, en disiplinli askerleridir! Siyâsî kanâatleri ne olursa olsun, Gâzî yolunda bütün Masonlar tek cephelidir!"

20. asır Türkiye siyâsî hayâtının pek mühim sîmâlarından Tıb Dr. Fahreddin Kerim (Gökay; Eskişehir, 9.1.1900 – İstanbul, 22.7.1987, Sahrâicedîd Mez.; sonraki senelerde Ord. Prof. Dr., İstanbul Vâli ve Belediye Reîsi, Îmâr ve İskân Vekîli, v.s.), Murat Mahfili'ne 1934'te 2. def'a Üstâd-ı Muhterem intihâb edilince, bilvesîle, en kat'î bir dille Kemalizm-Masonluk berâberliğini tebârüz ettiren bir nutuk îrâd etmişti: