Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (136)

"Adana – Çınarlı Mahallesi'ndeki bir bakkal dükkânının kimliği belirlenemeyen teröristlerce silahla taranması sırasında dükkân içinde müşteri olarak bulunan Süreyya Üreyi adlı genç kız ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede ölmüştür. Saldırganların aranmasına başlanmıştır.

"Amasya – Suluova'da karşıt görüşlü iki grup arasında önceki gün çatışmada evinin balkonunda oturan sol görüşlü Yaşar Yıldız, kendisine isabet eden bir kurşunla ölmüştür. Amasya Valisi Abidin Coşkun, olaydan sonra bölgeye ek güvenlik güçlerinin gönderildiğini ve durumun sakin olduğunu belirtmiştir.

"Konya – Ereğli ilçesi Emniyet Âmirliği'nde görevli polis memuru Metin Gültekin'in evine önceki gece kimliği belirsiz kişiler tarafından ateş açılmıştır. Saldırganlar, daha sonra evi yakmak istemişler, ancak başarıya ulaşamadan kaçmışlardır. Olayın soruşturması sürmektedir.

"Seydişehir'de Camiicedit Mahallesi'nde yürürken silahlı beş kişi tarafından yaylım ateşine tutulan Mehmet Özen, olaydan yara almadan kurtulmuş, güvenlik güçlerinin operasyonu sonucu saldırganlardan ikisi kısa sürede yakalanmıştır.

"Akşehir'de Ülkü Yolu Derneği'ne saldıran ve kurşun yağmuruna tutan 11 kişiden dördü kaçmış, 7'si güvenlik güçlerince yakalanmıştır.

"Diyarbakır – Bağlar semtinde önceki gece meydana gelen olayda kimlikleri belirlenemeyen saldırganlar, Fatma Özmen adlı kadının evine patlayıcı madde atmışlardır. Geniş hasara yol açan patlamada can kaybı olmamıştır. Öte yandan, Melikahmet Caddesi'nde devriye gezen polis ekibine ateş açılmış, daha sonra çıkan karşılıklı çatışmada ölen ya da yaralanan olmamıştır.

"Merzifon – Polis yetkililerinin düzenlediği operasyon sonucu yasa dışı sol bir örgütün üyesi oldukları belirlenen 6 kişi, bir Kalaşinkof tüfek, 3 tabanca, 286 mermi ile birlikte yakalanmıştır. Yakalanan sanıkların Dev-Yol üyesi oldukları belirtilmiştir. İlh…" (Milliyet, 3.9.1980, s. 7)

TÜRKİYE, ÂDETÂ TOPYEK̃ÛN CİNNET HÂLİ YAŞIYORDU

"Ankara Emniyet Müdürlüğü Toplum Zabıta Müdürlüğü'nde görevli toplum polislerinin önceki gün üç saat süren bir direniş yaptıkları, direnişin alınan önlemler sonunda önlendiği, 4'üncü Kolordu ve Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından açıklanmıştır.

"Sıkıyönetim Komutanlığı'nca yapılan açıklamada, toplum polislerinin hazırlamakta oldukları toplu direniş hareketini, Çankaya'da Mustafa Taşkın ve Ahmet Yaşar adlarındaki iki toplum polisinin görevleri başında şehit edilmeleri olayıyla birleştirerek başlattıkları ve bir kısım toplum polisinin çeşitli bahanelerle arkadaşlarını toplum zabıtası bahçesinde toplayarak eyleme geçtikleri kaydedilmiştir. İlh…" (Milliyet, 3.9.1980, s. 7)

Şu haberlerden de anlaşılacağı vechiyle, bütün Türkiye, amansız bir tuzağa düşmüş, âdetâ topyek̃ûn cinnet hâli yaşıyordu…

Memleketin hemen her tarafında can ve mal emniyetinin geniş mik̆yâsta ihlâl edildiği, halkın kısm-ı âzamının mütemâdî korku içinde yaşadığı bu vasat, 12 Eyl̃ûl̃ 1980 Darbesine kadar böylece sürüp gidecek, Darbeyle berâber, sanki hakem, düdüğüne üfürüp maçı bitirmiş gibi, bütün Memlekette bir ânda âsâyiş hüküm sürmiye başlıyacaktır…

NELER "İRTİCÂ" SAYILIYOR

3 Eyl̃ûl̃ 1980 târihli Milliyet'teki "İrticâ vak'ası"na gelince:

"(Çanakkale'de) İntepe Gençlik ve Spor Bakanlığı tesislerinde on gün önce açılan Dünya İslâm Gençlik Kampı, MSP propagandası yapılması ve laiklik ilkelerine aykırı davranışlarda bulunulduğu iddiasıyla iki gün önce kapatılmıştır.

"Kampa yabancı ülkelerden gelen gençler yanında, Türkiye'den Akıncılar Derneği'nden katılan bir grup, Çanakkale Şehitleri Anıtı'nda düzenlenen gezide, İngiliz ve Fransız mezarlıklarında bulunan Haç işaretlerini istismar konusu yapmak istemişlerdir. Yabancı uyruklu Müslümanlara, 'Bu Haçlar burada ne arıyor' diye kışkırtmak isteyen ve Müslümanlık için yapılan savaşlarda ölenlerin sadece şehit olabileceğini ileri sürmeye kalkan Müslüman gençler, Türkiye'de İslâm dininin Osmanlı İmparatorluğu'ndan bu yana gerilemeye başladığını söyleyerek slogan atmışlardır. 'Lâ Şarkıyye, lâ Garbiyye, İslâmiyye, İslâmiyye' diye bağıran MSP yanlısı gençler, bu arada kampta Erbakan'ın dış politika konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmanın kitabını da dağıtmışlardır. [Mezkûr slogan, gazetede, "Lea Şarkiye, Lea Garbiye, İslâmiye, İslâmiye" şeklinde dizilmiştir…]