Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (152)

Orduda askerlik tâliminin bir parçası hâline getirilmiş "Atatürk Kimdir" metnini ezberliyemiyenlere verilen aşağılayıcı cezâlara, Kemalist Milliyet gazetesi dahi isyân etmişti… Lâkin asıl isyân edilecek siyâset, şahsî mezîyetleri her ne olursa olsun, âciz bir kulun, bir mâbûd ve bir tabu hâline getirilmesidir… Bundan da beteri, en kudsî İnsan Hakkı olan Vicdân Hürriyetinin çiğnenerek bu dalâlet üssü dalâletin bütün bir Millete dayatılması ve Kemalist olmamanın bir suç sayılmasıdır…

***

12 Eylûl 1980 Darbesi hakkında Siyonist noktainazar: "Pembe Devrim"

Millî İrâdenin hiçe sayılarak ik̆tidârın gasbedilmesi, binlerce insanın haksız yere tevk̆îf edilmesi, işkencelere tâbi tutulması, günâhsız olarak hapishânelerde çürütülmesi, sûimuâmeleler sebebiyle ölümlerine sebeb olunması ve hepsinden beteri, Kemalizmin "tek yol", mutlak hakîkat olarak dayatılmasıyle Vicdân Hürriyetinin tepelenmesi gibi tatbîkâtıyle ancak lânetle anılmayı hakkeden 12 Eyl̃ûl̃ 1980 Askerî Darbesi, Beynelmilel Siyonizm tarafından, "Pembe Devrim" iltifâtıyle tebcîl edilmekteydi!

Bunun birinci dereceden sebebi, mâhûd Darbeyle, "Kemalizmin diriltilmiş", Mustafa Kemâl'e ve totaliter ideolojisine îmânın tâzelenmiş olmasıydı…

Evet, Türkiye'de Beynelmilel Siyonizmin (bu jenosidci ideolojinin) başlıca nâşiriefkârı olan Şalom gazetesi, "Kemalizmi dirilten" 12 Eylûl 1980 Darbesini "Pembe Devrim" sıfatıyle göklere çıkarıyordu!

Sözcüsü olduğu Cemâat nâmına Darbeyi alkışlıyan Şalom'un başmakâleleri, Hahambaşılık Umûmî Kâtibliği vazîfesini de deruhde eden Nesim Benbanaste tarafından kaleme alınıyordu. Nesim Benbanaste (İstanbul, 1939 – a.y., 6 Temmuz 1992) Şalom'daki başmakâleleri ve Hahambaşılık'taki vazîfesine ilâveten, muhtelif Yahûdi vakıflarındaki idâreciliği, Örneklerle Türk Musevi Basınının Tarihi isimli kitabı (1988) ve "500. Yıl Kutlamaları"na önayak olmasıyle de tanınan mühim bir sîmâ idi. Siyonistlere mahsûs Beynelmilel Bene Berit'in İstanbul Locası'nın (Loge de Constantinople) 161 matrikül numaralı âzâsı olduğu gibi, Hür ve Kabûl Edilmiş Masonlar Büyük Locası'na tâbi Kültür Locası'nın da bir müntesibiydi. (Câlib-i dikkat bir şekilde, kardeşi Daniel Benbanaste de, Büyük Mason Mahfili'ne -şimdiki ismiyle Özgür Masonlar Büyük Locası'na- tâbi Etoile d'Orient Locası'nda faâliyet gösteriyordu…)

"Kemalizmi dirilttiği" için 12 Eylûl 1980 Askerî Darbesini "Pembe Devrim" îlân eden Moşe Grosman dahi (d. 1952), Cemâatin güzîdelerindendir. Şalom'un Neşriyât Müdürüydü. Bilâhare Aşkenaz Cemâati İdâre Meclisi Âzâsı oldu. Kendisi, bizim de çok istifâde ettiğimiz ve araştırmalarımızda atıfta bulunduğumuz hacimli bir kitabın müellifidir: Dr. Markus -1870/1944-; Osmanlıdan Cumhuriyete Geçişte Türk Yahudilerinden Görünümler, İstanbul, As Matbaacılık A.Ş., 1992, s. 589.

Şalom gazetesinin neşriyâtından da anlaşılacağı vechiyle, Beynelmilel Siyonizm, 12 Eylûl Cuntasının arkasındaydı. O derecede ki Hahambaşı David Asseo dahi, Darbeyi ve Darbecileri açıktan açığa desteklemekten çekinmiyordu. Bununla alâkalı haber, 12 Şubat 1982 târihli TRT Haber Bülteni'nde yer almıştı:

"Devlet Başkanı Evren, bu sabah ilk olarak Hahambaşı David Asseo'yu kabul ederek bir süre görüştü.

"Hahambaşı Asseo, kabul sırasında yaptığı konuşmada, 12 Eylül harekâtının yerinde ve zamanında yapılmasından Türkiye'deki musevi cemaatinin büyük memnunluk duyduğunu söyledi."

Dünyâdaki belli başlı nüfûz mihrâklarının farkında olan iz'ân sâhibleri için, yukarıdaki küçük haber metni, 12 Eylûl Darbesinin ve Kemalizmin anahtarıdır…

***

Şalom gazetesinin ve onun başmuharriri Nesim Benbaneste'nin makaleleri, bir bakıma, Hahambaşının TRT Haber Bülteni'ne akseden tek cümlelik beyânâtının şerhi mâhiyetindeydi…

12 Eylûl: "Atatürk Devrimlerinin diriliş harekâtı"

Hahambaşılık Umûmî K̃âtibi, haftalık Şalom gazetesinin 12 Eylûl Askerî Darbesinden sonraki ilk nüshasında, "Kemalizmin Dirilişi" başlığı altında, Darbenin esâs gâyesini îzâh edip onu harâretle müdâfaa eden bir başmakale neşretmişti:

"…Bir kısım hayalperestlerle bu Vatana ihanet etmeyi adeta kendilerine şiar edinenler, 'Büyük Atatürk'ün' çizdiği 'çağdaş insanlık yolunun ilkelerini' idrak etmemekle büyük ve affedilmez bir suç işlediler. […]

"Türk Silâhlı Kuvvetleri adına 'Millî Güvenlik Konseyi'nin' 12.9.1980 günkü harekâtı, asla bir 'askerî darbe' olarak nitelendirilemez. Zira bu yerinde müdahale; Türk Silâhlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun verdiği bir yetkisi olduğu gibi, insafsızca katledilen 'Kemalizm ruhunun', 'Ba'sü bâd-el mevt'idir. Diğer bir deyişle bu bir 'Atatürk Devrimlerinin' tekrar diriliş harekâtıdır… Ülkede birlik ve beraberliğin tekrardan tesisi için atılan son çaredir… Laikliğe [aykırı] ve her türlü sapık düşünceye sahip olanlara karşı verilen en iyi ve yerinde bir derstir… […]

"Batı Dünyası, Kemalizmi dirilten 12 Eylûl Harekâtını sempatiyle karşılıyor"

"Türk Silâhlı Kuvvetleri, her zaman olduğu gibi, Türk Milletinin bekası için elinden her geleni yapacak ve onu kazasız belasız 'demokrasi' iskelesine bir kerre daha başarı ile yanaştıracaktır. İşte bu inanç içinde olan Batı dünyası, Türk Ordusunun bu harekâtını sempati ile karşılamakta ve onu, bu tutumundan ötürü haklı bulmaktadır.