Kemalizm - Komünizm işbirliği
3) Her ikisi de Materyalist dünyâ görüşüne, Frenkperestliğe, totaliter-ihtilâlci zihniyete, şahısperestliğe, İslâm düşmanlığına istinâd ettikleri ve Türkiye'de Sabataî Cemâat̃i tarafından mayalandıkları için aralarında büyük ideol̃ojik yakınlık olan Komünizm ile Kemalizm, başından îtibâren, zamân ve zemîne göre değişen mik̆yâslarda işbirliği içinde olmuşlardır. Dr. Şefik Hüsnü Değmer, Zekeriya Sertel gibi Komünist liderleri, Kemalist İhtilâlini, Sosyalizme geçmeden evvelki zarûrî bir merhale ("Feodaliteyi tasfiye edecek" ve "proletarya"yı geliştirecek bir merhale) olarak görmüşler ve neşriyâtlarında, Komünizm sâliklerine, açıkça, Komünist İhtilâl Hareketini, Kemalizme istinâd ederek geliştirmeyi telk̆în etmişlerdir. Buna mukâbil, Kemalizm de, Komünist liderlerinden ve propagandasından, Memlekette, Materyalizmi yaymak ve "İnk̆ilâbları" kökleştirmek için istifâde etmiştir. Öyle zamânlar ve hâller olmuştur ki Fanatik Kemalistler ile Komünistler birbirinden ayırt edilemez hâle gelmiştir. Dîğer taraftan, aralarındaki büyük yakınlık sebebiyle, Kemalizmden Marksizme veyâ Marksizmden Kemalizme geçişler de nisbeten kolay olmakta, bu meyânda, Marksizm ile Kemalizmi mezcetme tavrı da görülmektedir. Komünizm veyâ Marksizm, Türkiye'de Kemalizmin hazırladığı müsâid zemîn üzerinde gelişmiş olmakla berâber, Mustafa Kemâl timsâlinden vazgeçemiyen ve Kemalizmi (milliyetci hislerle) başka türlü yorumlıyan bir Kemalist kesim de, Komünist İhtilâl Hareketine aleyhdâr olmuş ve onunla mücâdele edegelmiştir. ("Tabiî realite" gibi "ictimâî realite" de fevkal̃âde girifttir; onu bütün cepheleri ve teferruâtıyle kavramak belki de imk̃ânsızdır; binâenaleyh, bütünü, ancak belli başlı cepheleriyle îzâh etmiye çalışmak, bir zarûret oluyor…)
Mütehakkim Zümrenin desteği
4) Belkemiğini Sabataî, Mason ve Siyonistlerin teşkîl ettiği Mütehakkim Zümre, hem kendi dünyâ görüşü îcâbı, hem de menfâatlerinin bir âleti olarak, başından beri, Marksist-Komünist Hareketini destekliyegelmiştir. Bu hareketin palazlanmasında, onların desteği, tâyîn edici bir âmil olmuştur. (Mütehakkim Zümreninin inhisârında olan o devrin gazetelerinde, bu destek, pek âşik̃ârdır. Ayrıca, Marksist Türkiye İşçi Partisi'nin 1965 Seçimlerinde en fazla rey topladığı mıntıkalardan birinin İstanbul'un Şişli muhîti olduğu da bu tesbîti têyîd eden pek çok vâkıadan biridir. Mustafa Subhî, Çetin Altan, Çetin Özek, Burhan Apaydın gibi Marksist Hareketin önde gelen birçok sîmâsının Mason olduğu, Masonluğun en azından Grand Orient de France'la işbirliği yapan bir kesiminin -Dr. Selâmi Işındağ, v.s.'nin mensûb olduğu kesimin- Marksizme sempati beslediği vâkıaları dahi herhâlde göz önünde bulundurulmalıdır…)
Rahmetli Mehmet Şevket Eygi'nin idâresindeki Zaman gazetesi, 17 Şubat 1988 târihli nüshasında, Ahmet Ayhan'ın Çetin Altan'la yaptığı mülâkatı manşet yapmıştı… Mülâkat, bir taraftan, Altan ile Uğur Mumcu arasında bir zamandır başlamış olan ağız dalaşına yeni malzeme taşıyor, dîğer taraftan, Marksist Kemalist ajitatör Altan'ın, daha evvel efkârıumûmiyenin mechûlü olan -Masonluk gibi- bâzı cephelerini gün ışığına çıkarıyordu…
Marksist Farmason Çetin Altan (İstanbul, 1927 – a.y., 22.10.2015, Zincirlikuyu Mez.), Mütehakkim Zümrenin bir mensûbu olmakla, Amerikanvâri bir hayât sürmekle berâber, riyâk̃ârca, fakîr-fukarâ edebiyâtı yapan, "proletarya"yı ve Üniversite gencliğini biteviye "burjuvazi"ye, "kompradorlar"a, Amerikan emperyalizmine karşı kışkırtan bir gazeteci ve siyâsetci idi. En bâriz vasıflarından biri, tipik bir ajitatör olmasıdır. Gazete sütûnlarında yaptığı ajitasyonlara, 1965 - 1969 senelerinde Marksist Türkiye İşçi Partisi'nin İstanbul Millet Vekîli olarak bulunduğu Parl̃amentoda'da da devâm etmişti.
Genc yaşında başlıyan gazeteci hayâtının en mühim iki merhalesi, 1959'da, Abdi İpekçi'nin teklîfiyle, Milliyet'te Peyami Safa'nın yerini alması, 1965 senesine kadar, daha evvel ona âid olan köşede, "Taş" umûmî başlığı altında günlük fıkralar kaleme alması ile 1965 - 1969 senelerinde, yine aynı başlıkla, fıkralarına Akşam gazetesinde devâm etmesidir. Daha Milliyet'te yazarken Sosyalist fikirler yaymıya çalışıyordu. Akşam gazetesinde ise, "Taş"ı âdetâ Marksizm-Leninizmin günlük ders kürsüsü hâline getirmişti.
Profesyonel ajitatör Çetin Altan'ın böyle hem (Sertel'ler gibi) Kemalizm temeli üzerinde Sosyalist fikirler telk̆în ettiği, hem de "Totaliter Şef"in tedhîşçi Bursa Nutku'na istinâd ederek halkı tahrîk ettiği fıkralarından biri, 2 Kasım 1964 târihli Milliyet'te neşredilmiştir. "Atatürkü de tâkip edemezsiniz ya" başlıklı bu fıkrasında, hem Mustafa Kemâl'in değişmez Hâriciye Vekîli, 33 Dereceli Farmason Sabataî ve Soyalist temâyüllü Tevfîk Rüştü Aras'ı konuşturuyor, hem de Bursa Nutku'nu, Komünist ihtilâlci Babeuf'ün kitabından daha iyi bir savaşma rehberi sıfatıyle, okurlarına harâretle tavsıye ediyordu. Kezâ, Bursa Nutku'yle alâkalı Çelikkol Dâvâsı münâsebetiyle, 8 Ağustos 1967 târihli Ant mecmûasında (s. 5) "Bornova Savcısı lütfen dinleyin" başlıklı bir fıkra kaleme alarak, o tedhîşçi Nutuk'la yine tahrîkât yapıyor ve devâmlı muharrirlerinden olduğu mezkûr Marksist mecmûanın başka sayfalarında, "Bütün halk dostlarından bir rica" başlıklı yazısıyle, o fıkrasının bütün Memlekette dağıtılması için dâvette bulunuyordu…
1965'te Şişli Cemâatinin reyleriyle İstanbul Millet Vekîli seçilen Çetin Altan, Mütehakkim Zümrenin kanadları altında "burjuva diktası"yle gûyâ mücâdele eden ikiyüzlü bir muharrir ve siyâsetciydi. Mütehakkim Zümreyle bağlarını gösteren câlib-i dikkat bir vak'a, husûsen Komünist İhtilâli lehinde yaptığı tahrîkât sebebiyle mahkûm olup hapiste yatarken, 10 Aralık 1973'te, Sabataî Cemâatinin güzîdelerinden, 27 Mayıs'çı, İslâm düşmanı, fanatik Kemalist Prof. Dr. Münci Kapani'nin dünürü "Cumhûr Başkanı" Fahri Korutürk (Yeni Söz, 28-29.12.2019, Tef. No 458-459'a mürâcaât) tarafından affedilerek tahliye edilmesidir. (O zaman Hükûmetin başında da, yine Sabataî Cemâatinden Naim Talu –İstanbul, 1919 – a.y., 15.5.1998, Teşvîkiye C., Zincirlikuyu Mez.- vardı.) Bu ibretâmîz affı, Abdi İpekçi, 10 Aralık 1973 târihli Milliyet'te, "Bravo Korutürk!" başlıklı başmakâlesiyle alkışlamıştı… (Bütün Türkiye'yi kana bulıyan Kızıl tedhîşin başlıca müşevvik̆lerinden biri olan Çetin Altan hakkında mufassal îzâhat şu eserimizdedir: Mustafa Kemâl'in Hastalığı, Ölümü, Cenâzesi; Yeni Söz, 10-21.5.2020/591-602)