Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (134)

İhtilâlcilerin en hâinâne ikinci asparagasları: Harbiyelileri imhâ, Orduyu ortadan kaldırma!

İhtilâlcilerin müfsid propagandası bu kadarla da kalmadı; birkaç gün sonra, bizzât Şeflerinin ağzından, alçaklıkta ikinci sıraya konabilecek bir asparagası daha tedâvüle soktular: Gûyâ, sâbık Hükûmet, Harbiyelileri, hattâ Orduyu dahi yok etmeyi planlamış! Gürsel, bunu, bir tek kişinin iddiâsına istinâd ettiriyor!

İhtilâlci çetenin başı, bu "ifşâât"ı, 4 Haziran 1960'da, "Millî Savunma Bakanlığında, subay ve astsubaylara hitâben" yapıyor ve hitâbe metni, 8 Haziran 1960'ta matbûâta veriliyor…

"Kardeş kavgasını önlemek için" ihtilâl yaptıklarını iddiâ eden bu çetenin üslûbu ve dehşetengîz, fakat bir o kadar da ahmakça iddiâları, ne tıynette insanlarla karşı karşıya bulunduğumuzu anlamıya kâfîdir:

"Bizim yıktığımız insanlar, çok mücrimdir. Tarihte bunlar kadar mücrim insan tasavvur edilemez ve yoktur. Neronlar belki bunlar seviyesine ulaşabilirler. Bunların, içine düştükleri bâdireden kurtulmak için, en çıkar yolu Ordu arasına fesat sokmakta arayacaklarından hiç şüpheniz olmasın. Bunlara âlet olursak, bu yaptığımız mukaddes mücadelenin bütün faziletleri elimizden gider. Memleket de gider. […]

"Düşünün ki bu adamlar, Ordumuzun irfan kaynağı biricik Harbiyemizi ve burada yurt aşkı ile yanan 1500 kişilik mâsum çocukları, vatanperver evlâtlarımızı kurşuna dizmeyi, toptan imha etmeyi tasavvur etmiş insanlardır.

"Bu bir rivayet değildir. [] Arkadaşlar bunun delilleri vardır. [] Şöyle oluyor:

"Harbiyelilerin yürüyüşünden sonra ziyadesiyle telâşlanan sâbık Hükûmet adamları, Çankayada toplanıyorlar. Aralarında Ankara Valisi Dilâver Argun da var.

"Durum müzakere ediliyor. Bâzı tedbirler ileri sürülüyor. Celâl Bayar, 30 milyon insan arasında 1500 kişinin yok edilmesinde hiçbir mahzur olmadığını söylüyor. Bunları her ne pahasına olursa olsun imha etmelidir.

"Nasıl imha edelim

(Cumhuriyet, 18.7.1960, s. 1) (https://archives.saltresearch.org/handle/123456789/18115; 30.7.2025)

Harbiyeliler ve Ordu hakkındaki asparagasın kaynağı: Selânikli Osman Köksal… Ömrü hep fesâdcılıkla geçmiş bir adam…

***

"Harbiyede meydana toplayalım, bombalarla, makineli tüfeklerle kendi adamlarımız tarafından imha edelim.

"Veya yürüyüşe çıkaralım, yolda tertibat alalım, adamlarımızla bunları kurşundan geçirelim.

"Veya bu da tehlikeli görülüyorsa, izin verelim herkes evine gitsin, sonra teker teker evlerinden toplayıp imha edelim.

"Tabiî bu imha sırasında yalnız onlar değil, o yavrular değil, bizim de içimizden şüphelendikleri kimseler de bu imha listesinin içinde vardır.

"Toplantıdan çıkan Dilâver Argun, yaverler odasına geliyor. Orada bizim muhafız alay kumandanı, güvendiğimiz arkadaş ve bir de emir subayı var.

"Pür hiddet bu Harbiyeyi mahvedeceğiz. Lağvedeceğiz. Harbiyeyi dağıtacağız, diyor. [Harbiye'yi kapatmakla kitlevî katliâm yapmak arasında dağlar kadar uçurum var! Yalancılar, böyle insicâmsız konuşurlar…]

"Muhafız Alay Kumandanı Osman, hayretle bakıyor yüzüne.

"- Ne demek istiyorsunuz beyefendi diyor.

"- Lüzum yok Harbiyeye. Göstereceğiz onlara, diyor.

"- Peki Ordu subayını Harbiye ikmâl ediyor. O halde Ordu ne olacak

"Dilâver Argun icap ederse Orduyu da lağvedeceğiz, diyor.

"Bu hakikattir arkadaşlar. Osman gibi temiz ve vatanperver bir insanın bunu hafızasından çıkarmasına imkân yoktur.