-Yaşam, varlık kucağı ve gelecek ufkudur.-
Doğumdan ölüme kadar geçen süre hepimizin zaman ağı ve kuşağıdır. Varlığımızın beşiği olan zaman, olumlu ve olumsuz parçalarıyla, renkli ve renksiz geçişleriyle, yaşatıp duyurduklarıyla yüreğimizin ve belleğimizin en sıcak besin kaynağıdır. Yaşamımızdaki yerinin değeri ölçülemez. Ama bu değeri gereğince kullandığımızı da savunamayız. Yitirdiğimiz değerlerin başında gelen zaman, hepimizin yaşam ve verim alanıdır. Yaşamımızın gölgeli ve karanlık günleriyle güneşli, aylı ve yıldızlı günleri zamanın tadını yansıtan açılımlardır. Hepimiz için eşsiz, benzersiz bir kucak olan zaman, ne yazık ki çoğumuzun iyi kullanmadığı bir yaşam kaynağı ve kucağıdır. Pişmanlıkların çoğu, zamanla ilgilidir. Değerini yeterince bildiğimizi savunmamız güçtür. Birbirinin değerini bilmeyenlerin zamanın değerini bilmesi de boş bir beklentidir.
Zaman bir yaşam sargısıdır. Duygu ve düşünce esenliğini veren bir başyastığıdır. İlişkilerde, tutum ve davranış düzeninde yadsınmaz bir yeri vardır. Hepimizin ortak yaşam alanı ve gelecek güvencesi olan zamanın yaşamımızdaki yerini anlatmak, değerini vurgulamak güçtür. Ne yazık ki bu yaşam kuşağını iyiye kullandığımızı, hakkını verdiğimizi gerçekçi bir yaklaşımla savunamayız. Çalışmalarda, öğrenimde, toplumsal yaşamımızın değişik konularında ve alanlarında zamanın önemine ve değerine uygun tutum ve davranış içinde olduğumuz söylenemez. "İş işten geçtikten sonra" sözü önemli bir yakınmanın yansımasıdır. Zaman genelde iyi kullanılmayan bir olanak, sıcaklığı yeterince bilinmeyen bir kucaktır, bir sargıdır.