Özgün değer

-Zaman, değerini yeterince bilmediğimiz yaşam kaynağı ve kucağıdır.

Sağ köşede özetlemeye çalıştım. Doğumdan ölüme geçen süre, bizim için zamandır. Ama zaman yalnız bu değildir. İçinde bulunduğumuz, bizi sarmalayan, geleceğe taşıyan süre kucağıdır, koşullar kuşağıdır. Ne var ki ona gereken değeri veremiyor, özeni gösteremiyoruz. Sevginin yaşam kaynağı, yaşam gücü ve yaşam kaynağı olduğunu unutuyoruz. Tutum ve davranışlarımızda çarpıklıkla savrukluk bunun gerçek göstergesidir. Birbirimize karşı yaraşır yaklaşımlar içinde olduğumuzu savunamayız. Zaman en etkin, en değerli yaşam sargısıdır. Sabır denilen yaklaşım soyluluğu ve değeri de yaşamın sıcak kollarının başında gelir.

En kötüye kullanılan, bitmez tükenmez değer zamanın kucağında ve kollarında büyüyor, yaşamdan ayrılıyoruz. Aydınlık, bulutlu, karanlık evreleri oluyor. Süresine ve içeriğine hiç özen göstermiyoruz. Sıcak, soğuk zaman parçalarına, bölümlerine aldırışsızlık yaygın. Mutluluk daha çok kişisel-bireysel kalıyor. Paylaşmasını, artırıp yaygınlaştırılmasını beceremiyoruz. Sağlık, başarı, tanışma, konuşma, erişme, nişan, evlilik, çocuk edinme mutluluğunun en doğal hakkımız olduğunun doyurucu inancı, sıcaklığı içinde değiliz. İlişkilerimizde, tutum ve davranışlarımızda bu yaklaşımların belirtilerini yeterince izleyemiyoruz.

Zamanın değerini yeterince bildiğimizin kanıtlarını sıralamak en büyük yaşam sorunlarımızdan, güçlüklerimizden biri. Eğitim sürecinden, görev ve atılım aşamalarına uzanan dilimlerde bunun çarpıklıklarını ve aykırılıklarını görmek olası. Dağıtmak, boşa kullanmak, harcamak ve yok etmek olarak nitelendirilen gereksiz tutum ve davranışların ağır bedelini değişik konularda ödüyor, yaşamı sürdürmeye çalışıyoruz. Oysa en büyük yitim ve yoksunluk zamandadır.