Egemenlik ulusundur

-Kendi kendini yönetim siyaset erdemidir.-

Ulusal yaşam aydınlığımız, hak ve özgürlüklerin kaynağı ve güvencesi olan halkın istenciyle kurulan yönetimlerle sağlanır ve korunur. Demokrasinin temeli de bu anlayış ve yöntemdir. Osmanlı İmparatorluğu'nun şanlı günleriyle donanan yıllardan sonra aşırı sertlik düzeni mutlakiyetle hakların ve özgürlüklerin yönetimin oluruna bağlandığı zaman dilimini cumhuriyetle geride bıraktıktan sonra demokrasinin aydınlığı, gönenci ve güveniyle çağdaşlık koşumuzu sürdürüyoruz. Yöneticilerin tutum ve davranışlarıyla işlem ve uygulamalarındaki aykırılıklar sürse de demokrasi istencimiz ve bağlılığımız ödünsüz bir yurtseverlikle korunup güçlendirilecektir. Kişi ve aile egemenliğini tarihin çöplüğüne atan cumhuriyet, demokrasi açılımlarıyla ulusumuza ATATÜRK ve arkadaşlarının açtığı çığırı giderek renklendirecektir. Günümüzde kimi ulusların aile ve kişi yönetiminde olduklarını, dar siyasal kalıplarla demokrasi aydınlığı ve güvenliğinden yoksun bulunduklarını düşünürsek bizim 1920 ve 1923'le kazandığımız aydınlığın ve esenliğin değerini daha iyi anlarız. Bu aşamayı kimilerinin, kimi kuruluşların eline bırakmanın ezikliğini, düşüklüğünü ve yıkımlarını düşünüp gözetirsek aydınlığımızı koruyup yaşatmak, esenlikle sürdürmek için üstümüze düşenleri yapmamızın yaşam koşulu olduğunu daha iyi kavrar ve kabul ederiz.

Bırakınız uzak yerleri, değişik bölgeleri, yakınımızdaki özgürlük ve egemenlik çabalarıyla sürdürülen yaşam savaşları kazanımlarımızı korumaktaki sorumluluğumuzu daha iyi anlatmaktadır. ATATÜRK ve arkadaşlarının bize armağan ettikleri Anadolu'muz, Türkiye Cumhuriyeti'miz ve seçkin değerlere yaraşır düzenimiz hepimizin korumak ve yüceltmekle onur duyduğumuz kazanımlarımızdır. Yarın 104. yıldönümünü kutlayacağımız ulusal başyastığımız kendi egemenliğimizin yasal yıldönümü kıvanç günümüzdür. Kimi ulusların hâlâ karanlık ve kavgayla yaralar aldığını düşünürsek ulusal kazançlarımızın değerini bilmek ve ona göre davranmak erdeminden uzak kalmamalıyız.