"Doğrudan kaçan, yanlışta direnir."
Toplumsal aydınlığımızı azaltıp karanlığa çağrı nitelikli uygulamalar siyasal amaçlar ve nedenlerle artmaktadır. En büyük sakınca, siyasal görüş ayrılıkları ve uygulamalarının yurttaşları ayıran kavgalara neden olmasıdır. Bırakınız demokrasinin anlam ve amacına aykırı olmasını, çağdaş bir yaşamın hiçbir gereğiyle bağdaşmayan tutum ve davranış çirkinlikleri dostluğu, kardeşliği, arkadaşlığı, hemşeriliği, hattâ akrabalığı bile gölgelemektedir. Son zamanlarda kadınlara yönelik şiddet ve öldürme olaylarının artışı, toplumsal yapımızdaki derin bir sarsıntıyı göstermektedir. Tüm değerlerin en üstünde, en önünde olan insan ve insanlık değerlerine ters düşen durumlar hepimizi utandıran ve derinden düşündüren bozulmalardır.
Kimi toplumsal alışkanlıklarla ortaya çıkan kötü olaylar bir tür hastalık belirtisidir. Kadınlara saldırı, çocukların sokağa bırakılması, kimi sapkınlıklar ve savsaklamalar, çıkarcılık, partizanlık, siyasal yarışmanın siyasal çatışmaya dönüşmesi, eğitimdeki geri adımlar, çağdışı uygulamalar, tembellik ve sigara alışkanlığı, özellikle gençlerde, kızlarda ve kadınlarda. Sakıncalı bir alışkanlık yaygın biçimde.
Bilgiye, ahlâka, deneyime bağlı olmayan kimi tutum ve davranışlar yarar değil, zarar getirir. Yanılgılardan ve yanlışlıklardan uzak, soylu, ahlâklı, gerçekçi davranışlar yaşamın güvenceleridir. İlişkilerdeki düzey ve düzen de insanlığın başlıca ışıklarıdır.
Yaşamdan yanlışı ve yanılgıyı çıkarmak kişilik kanıtıdır. Bir anlamlı söz "Aldansanız da aldatmayınız" yaşam çelişkilerinin doğallığına karşın tutum seçkinliğini anlatır, özenli davranmak, düzenli yaşamak insan varlığının değerini bilmekten sorumluluklarına uzanan bir anlam yükü taşır.