Basınımızda gün geçmiyor ki bir kadının öldürüldüğüne ilişkin haber çıkmasın. Her gün gazete haberlerindeki toplumsal olayların başında kadınlara yönelik saldırılar geliyor. Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerinde önleyici ağırlıkta değişiklik yapılmazsa, durumun ilkelliği, vahşeti sürecektir. Toplumsal yaşamı karartan vahşeti önleyecek çalışmalar gecikmekte, ulusal yapımızın temeli her gün yeni saldırılarla sarsılmaktadır. İnanç bağlamında kadınlara, özellikle annelere ilişkin Kur'an-ı Kerim'de 6666 âyet içinde çok anlamlı değiniler vardır. Müslüman çoğunluklu bir ülkede bu açıklık ve buyruklara, yasa kurallarına karşın kadınlara yönelik şiddet Çok üzücü ve çok düşündürücü düzeydedir, kadın öldürüldüğüne ilişkin haberler hepimizi üzmeli, hattâ utandırmalıdır. Bunlar bizim kızımız, kardeşimiz, annemiz, halamız, teyzemiz, akraba ve arkadaşlarımızdır.
Yalnız toplumsal değil, ulusal yaşamımızı da karartıp kirleten bu durum hepimizi, öncelikle yöneticileri düşündürmelidir. Yaşam kaynağımız, en özverili ve içtenlikli dayanağımız olan kadınların değerini bilmekte kusurlu bir toplumuz. Dışlama, yararlanma, çalıştırma ve kötü davranışlarla ezip üzülen kadınlarımız gerçekte bizim toplumsal gücümüz, yaşamsal direncimizdir. Eş ve anne olarak yükümlülüklerini özenle yerine getiren kadınlarımıza karşı bir tür çekememezlik, bir tür ikinci sınıf yurttaş gözüyle bakmak hastalığı toplumsal düşüşün belirtilerinden biri, hattâ başlıcasıdır.

64