Sunum

-Her insanın yaşamı kendi albümüdür.-

Hakkımda çok söylenti yapılıyormuş. Okurlarımdan aldığım mektuplarda merak ettikleri yönlerin çok olduğunu görünce istemediğim halde kendimle ilgili kimi açıklamaları gerekli gördüm. Bağışlanıp hoşgörüleceğimi umarak yazıyordum. Yazarlarının kimliği, okurların doğal merak konusudur. Anlayışlı, bilgili, duygu ve düşünce soyluluğu olanlar arayıp sorarlar, ilgilenirler, yalnız bırakmazlar, yaşam desteği verirler. Bunlar varlık gücüdür. "Vefa" denilen sıcak bağ, değerbilirlik budur. Tanrıya şükür, verilmeyecek hiçbir hesabım yok.

Rahmetli eşim Kız Teknik Öğretmen Okulu'nu bitirince yıllarca biçki-dikiş öğretmenliği yaptı. Çocuk olunca emekliye ayrıldı. Kızım, emekli psikolog. Ondan hukukçu bir erkek torunum var. Oğlum, röntgen uzmanı Doç. Dr... Ondan olan torunum İktisat Fakültesi son sınıfta. Eşimden kalan 14 payım olan evde oturuyorum. Taşınır taşınmaz bir malım, arabam bile yok. Emekli aylığıyla yaşamımı sürdürüyorum. Yazılardan, kitaplardan para almıyorum. Elimden geldiğince kimi kurumlara yardım yapıyorum. Hiçbir olumsuz alışkanlığım, sigaram, içkim, oyunum yok.

1972-74 Ankara Barosu,1974-1997 Anayasa Mahkemesi üyeliği (1994-1997 iki dönem başkanlık) yaptım. Daha önce Türk Hukukçular Birliği başkanlığı yapmıştım. Atatürk'ün bakanlarından Cemal Hüsnü TARAY'ın, vefatına kadar İsmet İNÖNÜ'nün, Bülent ECEVİT'in (1979'a kadar), Anayasa Mahkemesi'ne Cumhuriyet Senatosu tarafından seçildiğim güne kadar CHP'nin avukatlığını yaptım. Türkiye Barolar Birliği'nin kurucularından biriyim. Akçalı bir borcum, verilmeyecek bir hesabım yok. "Alnım açık, yüzüm ak" sözü benim yinelediğim bir açıklamadır.

Geçmiş, geleceğin güvencesidir, temelidir. Yaşam aydınlığı insanların en büyük dayanağı ve güç kaynağıdır. Sevenler gibi sevmeyenler, değişik duygu ve nedenlerle suçlayanlar, gerçek dışı yakıştırmalarla karalayanlar olmaktadır. Doğru bildiğim yolda yaşam boyu yürümek istencimi güçlü biçimde koruyorum. Yaşam karanlığı ölümden beterdir, verilmeyecek hesabım yoktur.