Mutlu ve umutlu olmak
Bireysel ve toplumsal yaşamımızda sık sık yinelediğimiz sözcüklerden ikisini yazımızın başlığına aldık. İnsan dünyasının renkli ve görkemli yanıyla ilgili mutluluk, olumlu bekleyişlerle ilgili umutlu olmak durumları, sağlığımızdan başarımıza uzanan bir çizgide en büyük etkenlerdendir. Mutluluk, beklentilerimizin gerçekleşmesinden, özlem ve isteklerimizin yerine gelmesinden, kimi birliktelik ve başarılardan kaynaklanan sevinç ve kıvançtır. Umut ise mutluluğun ön evresi, oluşumlar ve durumlar için beslenen duygu, dilek, olumlu yaklaşımdır. Erişilmek istenen durumlar için tatlı bekleyiştir.
Umut da, mutluluk da kişilik yapısına dayanan duygusal durumlardır. Kişi mutluluğu içinde yeşertmezse, umudu hak edecek tutum ve davranışlarda bulunmazsa içi erinç (huzur) dan da yoksun kalır. Ayrıca, mutluluk paylaştıkça artar- büyür, umut da ilgi ve destek gördükçe sonuç verir. Yalnız yaşandığı sanılsa da birliktelik yanı daha çok olan duygulardır. Arkadaşlık, dostluk, evlilik birlikteliği gibi.
İnsanların mutlu ve umutlu olmaları koşullara bağlıdır. Sorunları çözümlenmemiş, beklentileri gerçekleşmemiş kimsenin mutlu olması, güvensizlik içinde yaşayanın umutlu olması olanaksızdır. Son yıllarda ülkemizin içine düştüğü durumlar mutlu olmayı, yöneticilerin tutum ve davranışları da umutlu olmayı engellemektedir. Kişisel bağlamda aile içinde mutluluk duyulsa da ülke ve ulus bağlamında bu duyguları unutacak durumlara düştük.
Yaşın gerektirdiği doğal sorunlar, yaşamın getirdiği kazanımlar karşısında duyulmuyor, etkilemiyor. Yakınların sıcaklığı yürek sıkıntınızı azaltıyor. Ama söyler misiniz, günümüzün toplumsal koşullarında, çekmek zorunda kaldığımız güçlükler karşısında gerçekten mutlu ve umutlu olunabilir mi Ulusal bayramlarla onların olanak verdiği dinsel bayramlarda üzüntü, acı, sorun ve kırgınlıkları unutmaya çalışarak mutlu ve umutlu olmak içtenlikli dileğimiz bayramlara yaraşır olanlar içindir.