İnsan varlığının sürmesi, korunmasına bağlıdır. Yaşamın ilk zamanlarından günümüze uzanan milyar yılların sağlığını sürekli kılmak için insanların yaptığı savaşlarla geçtiği tarihsel bir gerçektir. Kendi toplumunu, kendi topraklarını korumak için silahlı kuvvetler örgütü kuran devletlerin
başlıca amacı ve ödevi, halkının sağlığı ve güvenliğidir.
Güven, insanlık ilişkilerinin temel öğesidir. Kuşkusuz bağlılık ve inanç, en içtenlikli ve karşılıksız yaklaşımdır. Güvenlik, güven konusundaki önlemler, güven sağlayıcı çalışma ve çabalar yanında güvenlik sağlamakla görevli kişilerin adıdır. Toplumsal yaşamın düzen ve erinç içinde sürdürülebilmesi için insanların karşıtlıktan uzak, anlayış, barış ve hoşgörü ortamında yaşamaları uygarlığın da koşuludur. Kavgalar, kötülükler, hukuka ve insanlığa aykırı tutum ve davranışlar toplum yaşamını çekilmez kılan olumsuzluklardır.
Son yıllarda, ülkemiz genelinde, güven sorunu siyasal söylemlerle gündemin değişmez maddelerinden biridir. Devlete güvenden bireylerin birbirlerine güvenine kadar uzanan değişik olaylarla tartışılmakta, eleştiriler, önerilerle sıcaklığını korumaktadır. Konutlarda, iş yerinde, çalışma alanlarında, geçen kavga, yaralama, öldürme olayları güvenlik konusunda sorunlar yaşandığının kanıtıdır.
Hukuk olmazsa hiçbir aydınlıktan, açıklıktan, gerçekte sağlıktan, güvenden, özgürlükten, kişilikten ve insanlıktan söz edilemez.