-Yaşam, Tanrı kucağıdır. Varlık, yaşamaktır, yaşatmaktır.-

ATATÜRK güneşinin aydınlatıldığı ülkem, özellikle son zamanlarda siyasal bulutların gölgesi altında. Benzersiz ve üstün ulusal değerlerimizle kurduğumuz Cumhuriyetimizi bağımsızlık, özgürlük ve çağdaşlıkla taçlandırma, adaletle güvenceye almıştık. Savunma gücümüzün eşsizliği yaşam perçinimizdir. Ancak siyasal ilkellik, bağnazlık, görgüsüzlük ve yetersizlikle toplumsal yaşamımızda hakkımız olan mutluluğun tadını yeterince alamıyoruz. Kimilerinin kişisel ve partici tutum ve davranışları ulusal yapımızı çatısından temeline değin sarsacak dalgalanmalar içeriyor. Ulusal hizmet aracı olan siyasal makamlar, katlar, yetkiler ve olanaklar, partizanlık ve kişisel düşüklüklerle yarar yerine zarar veriyor. Kötü bir örnek, geçen günlerde Çanakkale Zaferi anlatırken ATATÜRK'ümüzden söz etmeyen iktidar sözcüsünün aymazlığı içimizi burktu. Lâik Cumhuriyetin kurucusu ATATÜRK olmasaydı kendisinin de olmayacağını anlamayacak bir yetersizlik. Gerici, tutucu ve bilgisiz kimilerinin insanlık ve yurttaşlık sınavlarına gülüp geçilir.

Zaman bir yaşam saygısıdır. Değinilecek o kadar çok yara, o kadar çok sorun var ki sayfalar yetmez. Ancak anlayışsızlık, uzaklık, birbirinden kopukluk, karşıtlık ve kim yanlışlıklar yaşam karanlığı yaratıyor. Daha içten yaklaşım, daha sıcak bağ, sağlık gücünü artırdığı gibi yaşam mutluluğunu da tattırır. Unutmayalım ki yaşam ağı dikenlidir, sorunlar da birer hançerdir. Halk dilinde