Adam olmak

"Adamın değerini, adam bilir."

Halkımızın dilinde sık sık değişik nedenlerle kullanılan "Adam" sözcüğü genelde bilinen yapısıyla bir insanı değil, nitelikli bireyi anlatır. Ahlâklı, görgülü, bilgili, çalışkan, tutum ve davranışlardaki düzen ve düzeylilikle saygı kazanmış, yapamayacağı şeyin sözünü vermeyen, verdiği sözü tutan, aldatmayan, arsızlık ve yüzsüzlükle ikiyüzlülükten özenle kaçınan, saygılı, anlayışlı, güvenilir, kişilikli insan, adamdır.

Mevki, makam, unvan, rütbeyle, yetki, akçalı güç ve mal varlığıyla övünerek, kimi tanınmış kişilere öykünerek, siyasal yandaşlık ve yakınlıkla böbürlenerek dolaşanlara rastlanmakta, şımarıklık ve terbiyesizlikle neden oldukları çirkinlikler yazılıp konuşulmaktadır. Dalkavukluk (argoda yağcılık), şakşakçılık, yılışıklık ve çıkarcılıkla kimilerinin yanından ayrılmayan, yanlışlara "Doğru" diyen düşüklüklerle tiksinti duyuranları toplum ibretle ve nefretle izlemektedir.

Ün için, para için değişik yararlar ve beklentiler için kişiliklerini yitirenler, yaraşır olmadıkları yerlerde görülebilir. Ya siyasal bir destekle ya da saptanması güç bir yol, yöntem ve araçla umulmadık biçimde koltuğa otururlar, oturtulurlar. Kısa zamanda iplikleri pazara çıkar. Üstlendikleri görevi kotarıp başaracak yetileri yoktur. Kimileri makam ve sıfatlarına bağlanan "Kâzip şöhret" denilen aldanışlarla tanındıklarından kendilerinden çok şey beklenir ama olmayan şey verilemez. Umulmadık davranışlarla, kimi gösterilerle, kavgayla kendini benimsetmeye çalışır ama "