Cemil Çiçek üniversitede

Önce Bilkent Üniversitesi... Gençlerle sohbet. Sonra... Amasya Üniversitesi... Fahri doktora töreni... Gençlerle buluşma. Ardından... Ankara Bilim Üniversitesi... Gençlerle bilgi ve tecrübe paylaşımı. Cemil Çiçek'e sorduk: - Neler gördünüz İzlenimleriniz... Siyasetin akil adamı Cemil Çiçek, dedi ki... Bilgi ve kültür Ancak... Şöyle bir fark var... Bugünkü nesil, özellikle teknolojinin sağladığı imkânlarla, daha bilgili. Bizim neslimiz ise kültürlüydü. Biz, dinlemenin dışında, kitap da okuyorduk. Ama okuduğumuz kitaplar hep ideolojik kitaplardı. Sol kesim, Marks, Engels, Maksim Gorki'nin, onların Türkiye içindeki uzantılarının kitaplarını okuyordu. Bizler ise sağ gençlik, Seyit Kutup'tan, Nihal Atsız'dan, Ziya Gökalp'e varıncaya kadar olan kesimin kitaplarını okumaya çalışıyorduk. Biz, okuduklarımızı, fikirlerimizi oluşturmak için değil, fikirlerimizi doğrulatmak için, önyargı ile okuyorduk. Şimdiki neslin böyle bir saplantısı yok. Dün... Bugün Biz, daha çok, propagandaya dayalı görüşler öne sürüyorduk. Kendi anlayışımızı propagandalara göre şekillendiriyorduk. Bugünkü nesil, bilgiye dayalı konuşuyor. Önce ben Bir başka fark... Bizim neslimiz daha toplumcuydu. Kendisini, toplum ile birlikte düşünürdü... Sosyal yönü daha ağır basan bir hareketlilik içindeydi. Bizim nesil, kendi iyiliğini ülkenin geleceği ile birlikte arayan ve toplumu, devleti merkeze koyan bir anlayışa sahipti. Şimdiki nesil ise ferdiyetçi... Daha çok ben merkezci, bireysel düşünüyorlar... Önce ben diyorlar. Daha iyi bir hayat için milletin refahını yükselterek, ülkenin gelişmesini sağlayarak, bir yerlere gelmek elbette kafalarından geçiyor. Ama bunun hareket noktasını, kendilerinden başlatıyorlar. Kendisini ön plana koyduğu için, amacına Türkiye'de ulaşamayacağını düşünüyorsa, yurt dışı özlemi, beklentisi, hayali içine giriyorlar. Hâlbuki bizim neslin öyle bir düşüncesi yoktu. Ne bulacaksak, ne göreceksek ülke içinde ve ülke ile beraber diyorduk. İddia Bir şey daha gördüm... Bizim neslimiz daha iddialıydı... Belki de ideolojik sebeplerle. Şimdikiler ise daha septik... Daha şüpheci... İddia kısmı biraz zayıf. Nesil farkı Bugünün gençliği ile benim neslim arasında hayli mesafe var... Makas oldukça açık. Günümüz gençliğine bir mesaj verilecekse, öncelikle zihinlerin iyi okunması, beklentilerin iyi anlaşılması ve davranışların iyi analiz edilmesi gerekli. Avantaj Kullanılmış bir nesil bizimki. Biraz heba edilmiş bir nesiliz. Soğuk savaş yıllarının propagandalarına alet edilmiş, sonra da yüzüstü bırakılmış bir nesil. Gerçeği anlamamız için 40 sene geçti. Bugünkü nesil öyle değil. Bu, Türkiye için önemli bir imkân, büyük bir avantaj. İdeoloji Gençlik yıllarım ile bugünkü gençlerin davranışlarını karşılaştırdığımda, bazı farklılıklar gördüm. Birinci fark: Biz soğuk savaş yıllarında üniversitede okuduğumuz için, olaylara hep ideolojik bakıyorduk. Sol görüşlüler, sosyalizm, sosyal demokrasi, vs. açısından. Sağcılar milliyetçi, muhafazakâr bakış açısıyla. Siyah veya beyaz... Gri alanımız yoktu. Bir taraf sağ yumruk sıkıyordu, diğer taraf sol yumruk. Günümüz gençliği ise konulara ve olaylara ideolojik değil, daha pratik ve pragmatik bakıyor. Üniversitelerde ideolojik bölünmüşlüğü çok görmedim... Bu önemli bir şey. Çünkü ideolojik bakış, insanların zihnini köreltiyor... Gerçeklerin