Turizm başkentinden hasar tespiti

ANTALYA Savaş devam ediyor... Atılan füzelerin bir kısmı, Antalya'ya düşüyor... "Otellere... Seralara... İnşaatlara" Hasar ağır. Turizmin başkenti Antalya'da... "Saatler durmuş" gibi. Lokantacı, taksici, tekstilci, otel işletmecisi, seyahat organizatörü, kahveci, kuaför, otobüsçü, emlakçı, market, mobilyacı, bankacı, kargocu, çiçekçi... 50'den fazla sektörde faaliyet gösteren esnaf... Bütün şehir, "savaşın sona ermesini, silahların susmasını" bekliyor. Sera denizi Pazartesi... Sabah... Uçağımız, Antalya'ya inmek için alçalmaya başlayınca... "Aşağılara" baktık. Aşağısı... "Sera denizi." Yüzlerce... Binlerce, "örtü altı tarım alanı, sera." Uçaktan inince... Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır'a sorduk: - Antalya'da ne kadar sera alanı var Ali Başkan, "300 bin dönüm" dedi... Ve ekledi: - Seracılar... Kan ağlıyor. Tüccar... Dert küpü Antalya'da... İstikamet sebze ve meyve hali. İlk buluşma... Üreticiler... İhracatçılar... Lojistik sektörü... Komisyoncular. Toplantıya katılan "sektör" temsilcileri: 1. Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır. 2. Ticaret Borsası Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci. 3. Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Hasan Ali Yılmaz. 4. Tüccar ve Esnaflar Dayanışma Derneği Başkanı Adalet Yandık. 5. Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Berdan Ber. Ve... İhracatçı... Komisyoncular: Adem Özaydın, Ramazan Keskin, Erkan Tosun, Ali Demir, Hüseyin Avni Acun, Erhan Büyükkasap, Erol Yavuz, Ömer Aka, Mehmet Karadaş, Atila Uğur. Hani ne derler "Bir söyle, bin ah işit." Tarafsız dış politika Esnaf lokantasındaki öğle yemeğinde... Çaylı sohbette... Sürekli, "iki kişinin" adı geçti: 1. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. 2. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu. Erdoğan'ın, "Rusya'dan da vazgeçemeyiz, Ukrayna'dan da" politikası karşılık bulmuş... Herkesin arzusu, "tarafsızlığın" devamı. Beklenti... Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ihracat sıkıntısı" ile de ilgilensin... "Üretici... İhracatçı... Kan ağlıyor." Mevlüt Çavuşoğlu... Toplantıda birkaç kişi aynı sözü söyledi: "En kolay ulaştığımız insan... Dinliyor... Derdimizle dertleniyor... Çözüm arıyor." Çürümeye terk Öyle ürünler var ki... "Kişiye özel" misali... "Ülkeye" özel. Örneğin... "Dikenli salatalık." Örneğin... "Kaliforniya biber." Bu ürünlerin yüzde 90'ı, "savaş bölgesine" ihraç ediliyor. Savaşla birlikte... Ürün "serada, beklemede." Veya... Yaş sebze ve meyve halinde... "İhracatçıyı" bekliyor. Ama ihracatçı... "Burnundan soluyor." Ürün çürüyor. 'İşte halimiz' Sebze ve meyve hali... Büyük... Kasaba gibi. 808 işyeri. Savaş öncesi... "Bayram yeri" gibiydi. Her gün... Yüzlerce TIR... Kamyonlar.