Ameliyat... Ve sonrası

Cemil Çiçek, göz ameliyatı geçirdi... Katarakt... Bir gün evde dinlendi... Ertesi gün dışarıda idi. Necati Çetinkaya... Katarakt... Ameliyat... Bir gün dinlendi... Hepsi o kadar. Köksal Toptan, ameliyat oldu... Katarakt... Günlerdir hastaneye gidiyor... Kontrole. Neden Toptan'ın gözünde, "başka sorunlar" vardı... Retinada kanama... Yine retinada katılaşma. Ameliyat çok başarılı geçti... Ama birkaç gün daha, "eve mahkûm." Televizyon izliyor... Haberler... Tartışma programları. "Geçmiş olsun" diyoruz... "Olup bitenleri" konuşuyoruz... Televizyon... Siyaset... Tartışmalar... Cumhurbaşkanlığı seçimi... Erken seçim. İşte Toptan ile sohbetten satırbaşları. Unutmadan... Son dakika... Toptan'ın eşi Saime Hanım... Korona. GÖLGE BOKSU Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine yapılan tartışmalar, Köksal Toptan'a göre, "gölge boksu" gibi... Deneyimli siyasetçi dedi ki: İktidarın adayı ilk günden belli. Ya muhalefetin adayı... Uzun süredir tartışılıyor. Tartışma hem kendi içlerinde, hem de rakipleriyle. Arenadakilerden... Yani adı konuşulanlardan biri aday gösterilecekse... Ringe yaralı çıkacak. Zira adı geçenleri kendileri yaralıyorlar. SANAL GÜNDEM Türkiye'yi dolaşıyoruz... Gözlemimiz... "Vatandaş, erken seçim olacağına inanmıyor." Köksal Toptan'a sorduk: - Erken seçimden söz eden siyasetçiler, söylediklerine gerçekten inanıyorlar mı Toptan, gülmeye başladı: Nasıl inanırlar Erken seçim diye bir gündem yok ki. Erken seçim talebinin içi boş. Üç yıldır tartışılıyor... Ciddiye alınacak yanı yok. Parti yöneticileri... Tabanlarını canlı tutmak için sık sık erken seçim lafını çıkarıyorlar ama... Söyleyen, kendisi de inanmıyor. SİYASETİN ÇOCUKLUK HASTALIĞI Televizyonlardaki tartışmalar... Köksal Toptan, bir süre izlemiş... Sonra vazgeçmiş... Niçin Toptan dedi ki: - Kurgulanmış programlar... Abone konuşmacılar... Bir kesim diyor ki, "Her şey kötü", diğer kesim diyor ki, "Her şey iyi." Toptan'ın sözünü kestik: - Türk siyasetinin çocukluk hastalığı... Ya "külliyen kabul" ya da "külliyen ret." Toptan, "Aynen öyle" diyerek devam etti: Meşhur sözdür: "Barika-i hakikat müsademe-i efkârdan doğar." Yani fikirler çatışacak... Gerçeğe ulaşılacak. Ama bakıyorum, ortada yol gösterici fikir yok... Fikirler tartışılmıyor. Ülke bizim... Sorunlarımızı tartışalım... Çözüme katkıda bulunalım. Demirel'in bir sözü vardı: Bizim dertlerimizi Amerika çözecek değil, biz çözeceğiz. ÖNCE SAĞLIK Köksal Toptan'la biraz da "sağlık üzerine" konuştuk. Toptan... Geçen yıl, "koronadan hastanede yattı." Şimdi... Göz ameliyatı... Her gün kontrol... Sağlık personeli ile sürekli görüşüyor. "Sağlık altyapısı mükemmel" diyerek söze başladı: Hastanelerimiz gurur verici... Devlet hastanesine de gittim, özel hastaneye de. Fakat... Sağlık personelini biraz moralsiz gördüm... Onlara bazı sözler verilmiş... Bu sözlerin gereği yerine getirilmeli. TEKNE KÜÇÜK, ALLAH BÜYÜK Hastalık... Sağlık... "Geçmiş olsun" konusuna devam. Sadık Albayrak... Gazeteci... Yazar... Fikir adamı... Pek çok kitabı var. Uzun süredir Trabzon'daydı... İstanbul'a gitti. Sorduk: - Doktora göründünüz mü Ne dedi Sadık Bey, "Bildiğin hikâye... Hep aynı tavsiye" yanıtını verdi: - Doktor dedi ki: "Sigarayı bırak, yoksa kötü olacak... Parmağını keseriz... Şunu yaparız, bunu ederiz... Ayağını keseriz." - Siz ne dediniz - Dedim ki: "Doktor bey, beni korkutma... Tekne küçük, Allah büyük... Allah'ın dediği olur." SUÇ VE CEZA Sürekli hastalık üzerine konuşacak değiliz ya... Biraz da şaka, kahkaha... Sadık Albayrak'tan: Adamın biri... Çirkin... Yaşlı... Dükkânın önünde oturuyormuş. Yaşlı bir kadın... Her gün gelip, yan gözle adama bakıp