Bayramınız cennette olsun!

Kur'an'ın indirildiği Ramazan ayına, onun bize emanet bıraktığı Kur'an'ı okuyarak, yılımızın geri kalanını, hayatımızın geri kalanını ihya edelim. Ramazan'dan sonraki hayatımız bir başlangıç bayramı, bir ihya ve bir hayat döngüsü, iyd, iade.Öyle günlerden geçiyoruz ki, bu iadeyi yapmak, hayatımızı Kur'an'ın rehberliğinde yeniden restore etmek için her taraftan uyarılıyoruz, davet ediliyoruz. Biraz kulak vermek isteyene emsalsiz mesajlar yağıyor, görmek isteyene göz kamaştırıcı ayetler zahir oluyor. Bu ayetler bazen insanlığın düşmanları tarafından, dolayısıyla Allah'ın düşmanları tarafından hayatımıza taşınıyor, gözümüze sokuluyor.Gazze'de 7. ayına girmiş bulunan barbarca soykırım arkasındaki bütün medeni güçleri saf saf dizmiş vaziyette. Onların çağdaş uygarlık maskesi altındaki gerçek yüzleri ve değerleri bütün sahtekarlıklarıyla, çirkinlikleriyle her gün ayan oluyor. Çoluk çocuk demeden, insan demeden, yaralı, gazeteci, doktor, sivil, bilim adamı vs demeden sergiledikleri vahşetin kendi kitaplarında bile yeri yok, tabi çarpıttıkları, azgın heva ve heveslerine uydurdukları kitaplarından, süsleyip püsledikleri, insanların gözlerini boyayarak cazip hale getirdikleri şeytan vesvesesi felsefelerinden bahsetmiyoruz.6 ayı aşkın bir süredir Gazze'de sergilenen vahşet sadece İsrail'in hanesine yazılmıyor, bütün bir Batı medeniyetinin hanesine yazılıyor. O medeniyetin felsefi veya bilimsel kökenleri her ne ise, ahlakından, dininden ayırt edilemez. Bütün laik, seküler görünümünün altını kazıdığınızda bağnaz bir dincilik ve ırkçılık çıkıyor. Şimdi onu kazımanıza bile gerek yok, bütün pervasızlığıyla ortaya saçılmış durumda.6 ayı aşkın süredir ne Cuma bildi, ne gece, ne gündüz bildi ne de Ramazan bildi, saldırmaya, kendince ölüm yağdırmaya devam etti. Ancak bilmediği bir şey vardı, ölüm yağdırdığını zannederek Gazze'nin yiğit evlatlarına, onlar üzerinden bütün ümmete hayat yağdırmış oluyordu. İşte 7. ayına girmişken insanlık dışı denenebilecek ne kadar vahşet varsa denedi. Gazze'nin özgür yiğitlerine boyun eğdirmek için her şeyi denedi. Müslüman ülke liderlerinin tepkilerini bile satın aldı ve onların da suskunluğu altında, ABD ve Avrupa desteği altında bütün katliamları yapmaya devam etti. Olabildiğine orantısız bir güç kullanımına rağmen 7. ayına girilmiş katliamlarında başlarken ilan ettiği hedeflerine hala varamamış olarak rezil rüsva olmuş durumda.Ramazan ayında hız kesmeden ve hiçbir insanlık değerini dikkate almadan devam ettirdiği katliamlarına birinci gününde bir çıta daha atlattı. Hamas'ın Siyasi Şube Başkanı İsmail Heniye'nin 3 oğlu ve 4 torununun bulunduğu arabaya suikast düzenleyerek hepsini şehit etti. Bu tabii ki Hamas liderlerine ve ailelerine yönelik ilk saldırısı değildi. Ama bunu bayramın 1. günü ve bu kadar çocuğunu bir arada hedef alarak katletmesi kuşkusuz vahşette ve alçaklıkta bir ileri seviye. Çocuklarıyla birlikte ailece bayramlaşma dolayısıyla seyir halinde bulunan aileyi en vahşi teröristlerin yapamayacağı şekilde hedef almak. Böylece Hamas'a boyun eğdirebileceğini düşünmek, bir güç gösterisi değil bir zaaf ve zavallılık gösterisi olabilir ancak.O İsmail Heniye ki, savaşın başından beri ailesinden farklı uzaklıklarda 60 kişiyi şehit vermiş zaten. Sadece o mu Diğer bütün Hamas liderlerinin hepsinin aile efradı Gazze'de bulunuyor ve hepsi de ilk planda Siyonist saldırıların hedefinde ve bütün Gazze halkı kadar isabet alıyorlar.Bilakis İsrail'in bu acizlik gösterisi saldırganlığı Hamas liderlerinin bütün dünyaya akıl almaz emsalsizlikte bir metanet, kahramanlık ve davaya sadakat gösterilerini sergilemelerine vesile oluyor. Nitekim İsmail Heniye üç oğlu ve 4 torununun şehadet haberini Gazze'li yaralıları ziyaret ettiği bir hastanede son derece sıradan bir haber alır gibi alıyor. İlk tepkisi "hepimiz Allah'tanız ve O'na döneceğiz. Allah'a hamd olsun" şeklinde oluyor ve haberi ağlayarak veren telefondaki sese karşılık, işimize bakalım diyerek hasta ziyaretine hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor.Bu gerçekten inanılmaz bir tavır, metanet ve sabır örneği. Aynı zamanda 6 ayı aşkın zamandır Gazze'de görmekte olduğumuz olağanüstü insanlık destanı ile birbirini bütünleyen muhteşem bir örneklik. Adeta bu dünyaya ait değil dedirtiyor, ama aslında tam da Kur'an'dan ilhamını, eğitimini, felsefesini almış bir kişiliğin ayet gibi bir tezahürü. Bunu çağdaş uygarlık seviyelerinde bocalayan insanların anlaması mümkün değil. Nitekim bilahare yaptığı