Türkiye'de Bangladeş Konferansı ve Temmuz Devriminin Ruhu
Geçtiğimiz yılın temmuz ayında Bangladeş 'te 15 yıl bir tür 28 Şubat rejimi gibi hüküm sürmüş olan Hasina diktasını sona erdiren bir halk devrimi yaşandı . 15 yıl boyunca bilhassa Müslümanlar üzerinde tam bir korku rejimi inşa eden Şeyh Hasina 'nın 5 Ağustos'ta Bangladeş'ten kaçmasıyla sonuçlanan öğrenci protestoları ve geniş katılımlı halk yürüyüşleri son yılların en umut verici gelişmelerinin ortaya çıkmasını sağlamıştı. 2024 yılının değerlendirmesini yaparken 8 Aralık'ta Suriye'de yaşanan halkGeçtiğimiz yılın temmuz ayında Bangladeş'te 15 yıl bir tür 28 Şubat rejimi gibi hüküm sürmüş olan Hasina diktasını sona erdiren bir halk devrimi yaşandı. 15 yıl boyunca bilhassa Müslümanlar üzerinde tam bir korku rejimi inşa eden Şeyh Hasina'nın 5 Ağustos'ta Bangladeş'ten kaçmasıyla sonuçlanan öğrenci protestoları ve geniş katılımlı halk yürüyüşleri son yılların en umut verici gelişmelerinin ortaya çıkmasını sağlamıştı. 2024 yılının değerlendirmesini yaparken 8 Aralık'ta Suriye'de yaşanan halk devrimi ve 15 Aralık'ta 1 buçuk yıllı Siyonist soykırım cürmünün sonunda ulaşılan ateşkesle birlikte Bangladeş'teki Temmuz Devrimi 2024 yılını İslam dünyasının yeni bir bahar müjdecisi olarak nitelemeyi mümkün kılan büyük gelişmelerden biriydi. 2011 yılı da Arap Devrimlerinin yaşandığı bir yıldı. Arka arkaya domino etkisiyle Tunus'tan başlayarak Mısır, Libya ve Yemen'de yaşanan devrimler Suriye'de sert bir uluslararası komplo direnişine çarparak durmuştu. Ardından yaşanan karşı devrimlerle "hürriyet, onur ve ekmek" talep eden kitleler istediklerine isteyeceklerine bin pişman edilmeye çalışıldı. Suriye'de devrim yaşanmadan mevcut rejim ikiyüzlü uygulamalarla durduruldu. Suriye'ye Esed'i devirmeye geliyorum diyen ABD, İsrail'in bir rejim değişikliğinin kendisine yol açabileceği tehditleri daha fazla önemseyerek Esed'e verdiği ikiyüzlü destekle kanlı ve mücrim rejiminin en az 12 yıl daha ayakta kalmasını sağladı. Bugünlerde hala birileri ABD komplosunun bize olayı tam aksi gibi göstermek için ortaya attığı masallarla avunuyor ve avutmaya çalışıyor. Neyse, şimdi biz Bangladeş'e gidelim. Bangladeş'te 15 yıllık Hasina rejimini ayakta tutan uluslararası güçler onun halk nezdinde yüklendiği ve biriktirdiği öfkeler karşısında daha fazla duramadı. 16 Temmuz'da Bangladeşli öğrenci Abu Sayeed'in Hasina polisleri karşısında sergilediği ve onu şehadetle biten cesaret dolu çıkış Bangladeş halkı arasında 15 yıl boyunca kurulmuş olan korku imparatorluğunu yıktı ama vurduğu darbeyle Hasina rejimini yıkması sadece 20 gün aldı. Abu Sayeed'in şehadeti Tunus devriminin kıvılcımını yakan Bu Azizi'nin şehadetiyle çok paralel görülüyor. Bir halk ayaklanmasının ardında yıkılan bu diktatörlüğün yerine Nobel ödüllü Muhammed Yunus'un başkanlığında toplumun bütün kesimlerinin temsil edildiği bir geçiş hükümeti kuruldu. Toplumun bütün kesimlerini birbiriyle barış içinde tutmayı hedefleyen bu sürecin ilk işaretleri son derece olumlu. Bengladeş 1971 yılında Pakistan'dan ayrılarak kurulan ama jeo-politik olarak da 200 milyona yaklaşan nüfusu itibariyle çok önemli bir ülke. Son derece çalışkan ve çilekeş bir halkı var, ama bir o kadar ahlaklı ve disiplinli. Şimdi diktatörlüğün kısıtlayıcı ve bastırıcı zincirlerinden kurtulmuş olarak kendi potansiyellerini yakalamaya ve başta kendisi için iyi bir yönetim ve hayat kurmaya ama aynı zamanda dünya sahnesinde kendisi olarak var olmanın yollarını arıyor. İstanbul Ticaret Üniversitesinde Bangladeş merkezli Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (CPSR ) düzenlediği Bangladeş Çalışmaları Üzerine Uluslararası Konferans Bangladeş'in siyasi dönüşümünü, politika geliştirme ve reform girişimlerini incelemek üzere akademisyenleri, politika yapıcıları ve diplomatları bir araya getirdi. "Temmuz Devrimi Ruhuyla Bangladeş 2.0'ı İnşa Etmek" başlıklı uluslararası konferans diyebilirim ki şimdiye kadar katıldığım amatör bir ruhla ama en profesyonelce organize edilmiş bir konferans oldu. 200'e yakın katılımcı yönetişim, ekonomik dayanıklılık ve jeopolitik strateji üzerine yönetişim politikaları, siyasi dönüşüm, kurumsal reform girişimleri, toplu katliamların yargılanmasında hesap verebilirlik, konuşma ve ifade özgürlüğünün korunması ve işlevsel bir demokrasi kurma yolları gibi birçok konuda tebliğler sundu.