Suriye, üzerindeki ölü toprağını atıyor

Cuma namazını kıldığımız bir başka cami hutbesinin sonunda bir gün sonra düzenlenecek bir mevlidin haberini verirken, hani söz açılmışken, geçmişte bir mevlidi okumanın bile ne kadar zor olduğundan bahis açarak yaşanan devrimin nimeti için şükretmeye ve dua etmeye çağırdı. Ona göre geçmişte bir mevlit okuyabilmek için bile iki hafta öncesinden güvenlik makamlarına müracaat etmiş olmak gerekiyordu. Müracaatta bu mevlidin kimin adına, neden okunacağı ve bunun masraflarını kimin karşılayacağının hesabı bütün ayrıntılarıyla soruluyordu.


MUHABERAT KORKUSU OLMADAN YAŞAMANIN TADI

Bugün Suriye'de 9 aydır insanlar geçmişte hiç yaşamadıkları bir özgürlük havasını teneffüs ediyorlar. Bunun nasıl büyük bir nimet olduğunun farkındalar. Muhaberat tarafından takip edilmiyor olduklarına, bugün bir yerlerde sohbet esnasında kullanmış oldukları ve belki de farkında olmadıkları herhangi bir ifadelerinden, bir eylemlerinden dolayı ihbar edilerek ansızın merkeze alınma korkusu yaşamadan geçen 9 ay.

Mallarına ve mülklerine el konulabileceği endişesi taşımadan ticaretlerini rahatça yapabilmek de büyük bir nimet. Baas rejiminde mal mülk edinmek, ticarette başarılı olmak da ciddi bir risk taşırdı diye anlatıyor birçoğu. Bir anda rejimin askerleri veya Muhaberat'ında çalışan birilerinin doğal çökme hedefi haline gelirsiniz.

ESAD HİÇBİR AZINLIĞA, NUSAYRİLERE BİLE SAYGILI DEĞİLDİBaas rejimi belli bir azınlığa daha çok güvenip ona dayandı ve bütün pis işlerinde onları kullandıysa da günün sonunda onlara da bir faydası olmamış aslında. Çünkü rejim paylaşma üzerine kurulu bir yönetim anlayışına sahip değildi. Devlet aygıtını olabildiğince basit ve günübirlik kazançlarını temin etmenin bir aracı olarak kullanan bir mafya çetesi gibiydi.