İbn Haldun'a kulak verin, bedevi aşiretleri deyip geçmeyin
Oysa şimdi bu aşiretlerin başarılmış bir devrime sahip çıkma konusunda da çok daha kolay organize olabildiği görülüyor.
Süveyda'ya Siyonist destekli Dürzilere karşı yürüyen aşiretlerin komutanının ifadeleri durumu çok iyi yansıtıyor: "Artık devletimiz var. Ahmed Şara'nın işaretiyle gösterdiği yere ilerleriz. Suriye herkesindir. Hristiyan, Dürzi herkesin. Ama işbirlikçilerin değil."Bu sözler şimdi aşiretlerin hangi motivasyonla hareket ettiklerine dair çok güçlü bir mesaj iletiyor. Açıkçası daha önce de dedik, Arap aşiretlerinin birilerine sürpriz görünen bu güçlü varlığı bugünkü Şara hükümetinin dayandığı güçlü sosyolojik, demografik ve siyasi dayanağın boyutlarını gösteriyor. Şara hükümeti artık HTŞ'den ibaret bir yapı değil, bugün bütün Suriye'yi kucaklamış ve bütün Suriye halkı tarafından kucaklanmış bir hükümet. Bu hükümet kendi devletini bulduğu andan itibaren artık Esed rejimi kadar dayanaksız, köksüz ve güçsüz olmayacak. Üstelik aşiret yapılarının sahip olduğu güçlü asabiye, tam da İbn Haldun'un üzerinde durduğu çok güçlü bir devleti inşa edecek enerjiye, niyete ve kararlılığa sahip olacak gibi.Aslında nisan sonunda Suriye'ye yaptığımız son ziyaretimizde aşiret üyeleriyle yaptığımız bir toplantıdan bahsetmiştim bu köşede. Bu aşiretlerin organizasyonu büyük ölçüde Osmanlı devlet ve toplum düzeninin ürettiği bir yapıdır. Görüştüğümüz aşiret üyeleri henüz taze olan devrim sürecine daha güçlü bir şekilde entegre olmanın arayışı içinde olduklarını ifade ediyorlardı. Esed zamanında, o zalim rejimin zulmü altında hayatlarını sürdürmüş olmak dolayısıyla kınanmamaları gerektiğini, o gün bile rejime asla razı olmadıklarını, tam da aradıkları rejimi bulmuş oldukları için aslında rejimin biraz da kendilerinin buyur ederek katılmaları sayesinde bu kadar hızlı gerçekleşmiş olduğunu anlatıyorlardı. Deyrzor, Hama ve Humus'tan Ukeyda, Şemmar, Nueyma, Advan, Ubaidaşiretlerinden temsilcilerin bulunduğu toplantıda aşiret üyeleri yeni rejimi çok güçlü bir biçimde benimsemiş olduklarını göstermeye can atıyorlardı. Bu aşiretlerle ilgili başka bir boyutu daha işaret edelim de bundan sonra Ortadoğu coğrafyasının Suriye'deki değişim üzerinden nasıl bir etkileşim içinde olacağı üzerinde biraz daha düşünelim.