Hamas'ın silahları elinde mi ki alasınız

Soykırımcı İsrail'in Trump planı çerçevesinde anlaşmaya imza attığı esnada onu ihlal etmenin hazırlıklarının da eş zamanlı olarak devam ettiği ortadaydı. İsrail'in şimdiye kadar herhangi bir anlaşmaya uymak gibi bir geleneği, istidadı, alışkanlığı yok. İçten veya dıştan gelen baskılarla, mecburiyetten bir anlaşma masasına oturduğunda bile kendini verdiği sözlere bağlı hissetmez. Korkunç bir karakter bu, eline güç geçtiğinde insanlık için son derece tehlikeli oluyor. Kur'an-ı Kerim'de haklarında zikredilen bu özelliği bugün defalarca sürekli görüyoruz. Bunlar Kur'an okumayıp ondan etkilenmediklerine göre Kur'an'ın haklarında yaptığı tarifin onların davranışlarını belirliyor olduğunu söyleyemeyiz tabi. Ne de olsa tanımlamalar insanın davranışları üzerinde etkili olur ya. Allah kelamı Kur'an hakkı söyler, bu vesileyle tekrar şahit oluyoruz.


ESİRLERİ KURTARMAK İSRAİL İÇİN ÇOK ÖNEMLİYDİ.

Aslında Netanyahu'nun umurunda bile değildi. O her durumda soykırımcı barbarlığını devam ettiriyordu. Esirlerin Hamas'ın elinde olması onun Gazze'ye vahşice saldırmasını engellemiyordu. Ama ona baskı yapanlar için, bilhassa Trump için rehineler takıntı derecede önemliydi. Hamas içinse elinde tuttuğu esirlerin hiçbir avantaj sağlamadığı, düşmanı saldırganlıktan menetmediği artık ortaya çıkmıştı. O yüzden esirleri vererek bir koz kaybetmiş olmadı. Bilakis hem savaşı durdurma konusundaki iyi niyetini ortaya koyma fırsatı verdi hem de takas anlaşmasıyla İsrail'in elindeki 2 bine yakın esirinin serbest kalmasını sağlamış oldu.


İSRAİL SAVAŞIN DURDUĞU SAATLERDEN İTİBAREN ŞU ANA KADAR ATEŞKESİ DEFALARCA İHLAL ETTİ

Bu ihlallerde 20'nin üstünde Filistinliyi katletti, Lübnan'a durduk yerde tekrar saldırdı ama savaşın en önemli garantörü ABD'den bu ihlallerle ilgili hiçbir söz duymadık. Aksine Hamas'ın muhtemel ihmalini bizzat Trump bir tehdit unsuru olarak sıkça zikrediyor. İhlaller karşısında yaptırımın da tek taraflı olarak düşünüldüğü görülüyor. İsrail kuralları defalarca, sayısız kez ihlal etse bile ona bir uyarıda bile bulunulmuyor ama Hamas daha ihlal etmeden hatta İsrail'in ihlallerine cevap verecek olsa bile şimdiden yok edilmekle suçlanıyor.

İsrail daha ilk aşamanın şartlarını bile yerine getirmemişken Hamas'ın hemen ikinci ve üçüncü aşamanın gereklerini yerine getirmesi bekleniyor. Hamas'ın elindeki silahları teslim etmesi söylemi Trump'ın ve İsrail'in dilinde bambaşka bir söyleme dönüşmüş durumda. Hamas'a istedikleri anda kullanabilecekleri bir bahane ve Gazze'deki soykırımın eksik kalmış kısımları için harekete geçmekte kullanılacak bir bahane.


HAMAS'IN ASIL SİLAHI YÜREĞİNDEKİ İMAN, ONU DA ALABİLECEK MİSİNİZ

Hamas ise silahları teslim etme konusunda oldukça rahat. Silahları Filistinlilerin dışında bir güce teslim etmeyeceğini baştan beri söylüyor gerçi. Hamas'taki muhtemel herhangi bir Filistin yönetiminin bu saatten sonra Hamas'ın temsil ettiği misyonun dışında hareket edemeyeceğine güveniyor tabi. Gerçekler de gün gibi ortada. Ayrıca teslim edeceği ağır silahı zaten yok ki Hamas'ın, elindeki en büyük silahı Yasin 105 ki onun da elde ne kadarının kaldığı meçhul. Onu bile güçlü kılan silahın teknik özellikleri falan değil. Ya ne

Biliyorsunuz 7 Ekim'den beri Aksa Tufanı operasyonlarında sıkça kullanılan Yasin 105 sürecin efsanelerinden biri haline gelmiş durumda. Bu silah Aksa Tufanı sürecinin sembollerinden biri olmuş ki, küçük maketleri yapılmış. Bana bunu hediye eden bir Gazzeli dostum bu silahın güdümlü olduğunu söylerken benim o şartlarda böyle teknolojik bir silah yapabilmiş olmalarına hayret ettiğimi görünce güzel bir espri için iyi bir fırsat yakalamış olmanın muzipliğiyle gülümsedi. O anda şaka yaptığını anladım tabi ama açıklaması çok daha anlamlı ve Hamas'ın asıl silahının ne olduğunu çok güzel anlatıyordu:

Evet, bu roket güdümlü ama güdümü silahın içinde değil, onu kullanan mücahidin kalbinde. Yoksa bu silah bir başkasının elinde olsa bunu hiçbir şekilde aynı etkinlikte kullanamaz. Esasen Hamas'ın asıl silahlarının kullandıkları aletlerde olmadığını, bilakis yüreklerindeki imanda olduğunu anlamamış olanlar, Hamas'ı silahsızlandırmaktan bahsediyor ama Hamas buna sadece gülüp geçiyor. Bu konuda şimdiye kadarki sessizlikleri aslında içten içe şahit oldukları ironik duruma kıs kıs gülmelerinden. Hamas elindeki bütün silahları teslim etse bile yüreğindeki imanı kimse alamadıktan sonra tekrar bir seferberlik için örgütlenip sahaya koşması an meselesi.