Hakikatle gözün arasına inen perde kurbanla kalkar
Bizim yerimize birinin olmasıyla bizim üzerimizden sorumluluğu kaldırması. Bu ikamenin mutlak şekli Hz. İsa'nın bütün insanlar adına, bütün insanlar için kendini kurban ederek geriye kalan bütün insanlardan kurban olma sorumluluğunu kaldırması. Bu radikal kurban sadece kendini kurban etmiyor kurbanın kendisini de kurban etmiş oluyor. Hristiyanlık,İsa Mesih'in çarmıha gerilişini nihai ve evrensel bir kurbanolarak görür: "Bakın! Tanrı'nın Kuzusu, dünyanın günahını ortadan kaldıran"(Yuhanna 1:29).
Böylece Hz. İsa'nın ölümü,tüm insanlık için aynı zamanda bir kefaret kurbanıdır. Bütün insanlık için ödenmiş bu kefaretten itibarenhayvan kesilerek sunulan kurbanlara gerek kalmaz; çünkü "bir kez ve herkes için" hatta "bir kez ve bütün zamanlar için" kurban sunulmuştur (İbraniler 10:10).
Batıda kurbana karşı sergilenen dışlama ve onu gözlerden uzaklaştırmaya dönük talebin derinlerinde kurbanın kurban edilişi vardır. Bizim için, ama aynı zamanda bizim günahlarımız için bir kefaret olarak kendini kurban etmiş olan Hz. İsa aynı zamanda bizi her türlü eylemimizde serbest de bırakmış demektir. Biz zaten ebedi günah yüküyle malul varlıklarız, ne yapsak yeridir. Kendini kurban etmek suretiyle üzerimizdeki bütün günahkarlığı bir defalığına ve bütün zamanlar için almış olan mutlak kurban modern zamanların Batılı Hristiyan'ının başka kurbanlarla ilişkisini aynı şekilde kurmasının da yolunu açar. Dünyaya yayılmış sömürgecilik deneyimlerinde, önceki haçlı seferlerinde olduğu gibi, harcanan milyonlarca insan gözlerden uzak, bir yerlerde Batılı insanın refahı için bedeller öder. Ödenen bu bedelin bir zararı yoktur. Batılı bunu nasılsa kendi hümanizmiyle, insan hakları söylemleriyle, ilerleme ve modernlik hikayeleriyle telafi eder. Önemli olan bu katliamların gözlerden uzak olması, tıpkı hayvan keserek sunulan kurban ritüellerinin yasaklanması gibi.