Amerikan üniversitelerinde Aksa Tufanı dalgaları

7Ekim'de başlayan İsrail soykırımına karşı dünyanın her yanında sergilenen protestoların üniversite kampüslerine sıçramasıyla birlikte, görünen kadarıyla Aksa Tufanı sürecinde yepyeni bir aşamaya gelinmiş oldu. Üniversite olaylarının giderek bir yangına dönüştüğü yer Siyonist rejime sınırsız ve kayıtsız şartsız destek veren suç ortağı ABD'nin üniversiteleri. 7 Ekim'den bu yana Gazze'de İsrail soykırımı altında hayatını kaybeden on binlerce insana dair en ufak bir üzüntü veya dayanışma mesajı yayınlamayan üniversite yönetimleri aksine 7 Ekim'deki operasyonu dolayısıyla Hamas'ı terör örgütü olarak kınamaktan ve İsrail halkıyla dayanışma mesajları yayınlamaktan hiç gecikmedi, o günden sonra bile İsrail'in suçlarına, Filistin'in kayıplarına hiç değinmeden İsrail ile dayanışmalarını devam ettirdi. Aksine İsrail'i protesto ve Filistin'le dayanışma gösterileri düzenleyen grupların faaliyetlerini yasaklayıp okuldan atmadığı için Harvard ve Pensilvanya Üniversitesi rektörleri Amerikan üniversite tarihi için utanç verici bir şekilde istifaya zorlandı. Yönetimlerin bu açık İsrail tarafgirliği, bu konuda aksi istikamette tavır koyabilecek hocaları da baştan susturuyor, çünkü aksi bir görüş beyanının veya tavrın bedelinin ne olduğu çok açık. Çağımızda üniversitelerde bilimsel özerklik, ifade özgürlüğü gibi değerlerin çıtasını belirleme imtiyazına sahip Amerikan üniversitelerinde denizin bittiği yer Siyonizm gerçeğiyle karşılaşılan yerdir.Üniversite yönetimlerinin bu açık ikiyüzlü suskunluğu sergilediği noktada önce Columbia Üniversitesi'nde başlayan sonra bütün Amerikan kampüslerine yayılan Gazze ile dayanışma gösterileri, 1968 ve Vietnam gösterilerinden beri bütün dünya üniversitelerine yayılan en büyük üniversite hareketi olma özelliğini kazandı bile. Üniversite yönetimlerinin ve üzerlerindeki siyasi baskılara karşılık öğrencilerin ortaya koyduğu bu isyan aslında üniversitenin misyonuna dair neresinden bakılırsa ümitvar olunacak bir gelişme. Üniversite adına iddia edilen bütün evrensel, bilimsel, hümanist değerlere bağlılığın öyle kolayca bir kenara bırakılamayacağı ve bunu iddia edenlerin kolaylıkla kendi iddialarıyla çelişen tutumlarını sürdüremeyeceklerini gösteriyor. Ne kadar ikiyüzlü davranılırsa davranılsın, üniversite adına iddia edilen bütün değerler ilgili taraflar arasında bir sözleşme akdi gibi algılanıyor. Aslında sadece üniversite alanında değil, demokrasi, insan hakları, özgürlükler, eşitlik gibi değerler Batı adına iddia edildiğinde, birileri onlara karşı ikiyüzlü bir hesaplılık içinde olsa bile bu değerler öyle kolay bir kenara bırakılamayacak kadar toplumda kök salmış oluyor: Bugün İsrail sözkonusu olduğunda ABD ve Avrupa'nın ve şimdi bütün üniversite yönetimlerinin kendi iddiaları karşısında saplandığı çelişki kolay sürdürülemez. O çelişkiyi ayakta tutan gücün küstahlığı, pervasızlığı, bastırıcılığı ne kadar olsa çelişki o kadar açık hale geliyor ve bugün dünya düzeninin gerçek ilişkilerini ifşa ediyor. Amerikan ve oradan bütün dünya üniversitelerine yayılan üniversite olayları 7 Ekim Aksa Tufanı'nın gittikçe büyüyecek ve dünyayı büyük bir değişime zorlayacak artçı dalgalarıdır.Hamas'ın askeri kanadının sorumlusu ve Aksa Tufanı'nın arkasındaki isim olan Yahya Sinvar'ın daha 7 sene önce BBC Arapça'nın Yayın Yönetmeni Murad Batal El-Şişani'ye verdiği bir mülakat bugünlerde epeyce konuşuluyor. O mülakatta Sinvar, "Gazze'nin şu anda bütün dünyanın kilit taşı olduğunu ve bu taşı oynattıklarında bütün dünyada köklü bir değişimin yaşanmasının kaçınılmaz olacağını" söylemiş.Gerçekten de 7 Ekim'den bu yana yaşananların bir tarafında İsrail'in arkasındaki sınırsız ABD silahlı gücüyle sergilediği amansız bir saldırganlık var. Bu saldırganlık insanlık tarihinin görebileceği en acımasız, en vahşi, en insanlık dışı katliamlarla devam ediyor. İsrail güç gösterisi adına bütün kozlarını oynuyor. Silahlarının katletme kapasitesini insanlara kanıtlayarak bir korku salmaya çalışıyor. Diğer yanında ise bu kadar orantısız bir güce rağmen direnmeye devam eden, direnişini bir destana, bir kahramanlığa