Tarafgirlik

İnsanların şahsî kimliklerinden ziyade sosyal kimliklerle hareket etmesinin altında yatan en önemli sebep elbette "güç"tür. Nitekim güçsüzlerin gücü birlik olmaları neticesindedir.

İnsanlar sosyalleşme sürecinde yalnız kalmamak için kendilerini bir yerlere ait görmek isterler. Bunun için bir grubun içine dahil olur ve bu grup taraftarlığı ile sosyal bir kimlik kazanır. Bediüzzaman'ın, "müsbet ihtilâf" diye bahsettiği bu olsa gerektir.

Bir de menfî manada ihtilâf vardır ki, tek tip olalım çaba ve gayreti içinde, farklı düşünce ve oluşumları reddederek, bütünleşme sağlayayım diye, daha da çatışma ve çözülme meydana getirmek manasındadır. Niyetler iyi de olsa, kötü de olsa, netice itibarıyla çözülmeye yol açan bir kavramdır. Egonun en ağır hastalıklarından bir tanesi olan bu maraz, aklı iptal eder. Ve bu kimse nefs-i emmareden kurtulamaz.

Buradaki en büyük sıkıntı, tarafgirin, sürekli yeniden üretilen düşmanlık girdabına düşmesidir. Tarafgirlik bir kısır döngüdür. Birleştirmez ayrıştırır. Katliamların, soykırımların, linçlerin, ötekileştirmenin temelinde işte bu psikoloji yatar. Tarafgir dostunun uyarısını ihanet, itirazını isyan zanneder.

Gündelik hayatımızın her alanına sirayet eden ve etkileyen bu psikolojinin çoğu zaman bizi yönlendirdiğinin farkına bile varamayız. İyi ya da kötü yaptığımız ne varsa, ait olduğumuz gruptan destek bulduğu için, çoğu zaman normalleşir ve sıradanlaşır. Meselâ bir su-i ahlâk olan gıybet grup içinde o kadar normalleşir ki bir rahatlama, içini boşaltma adıyla meşrulaştırılır. Uhrevî hayatımızı mahvettikten ve mânevî alandaki imtihanı kaybettikten sonra, tokmak kimin elinde olmuş, memleketi kim idare etmiş ne önemi vardır

Bu yüzden kitle psikolojisi içerisinde bulunan kişiler, gerçekte kendi karakter ve ruh halleriyle bağdaşmayacak durumlara düşebilir. Normal zamanlarda yapmayacakları, hatta eleştirdikleri utanacakları tavırlar içine kolaylıkla girebilir. Kişinin karakteri geçici de olsa böyle durumlarda değişime uğrar. Kibar bir insan kaba, merhametli bir insan zalim, korkak bir insan kahramana dönüşebilir. Kolektif yapı içerisinde kişisel kimlikler silinir. Farklılıklar, benzerlikler içinde boğulur.