Atomize aileler ve Fatiha'nın sırrı

Günümüze has bir hürriyet anlayışı insanları yalnızlaştırıp atomize ediyor. Fıtratlarından uzaklaştırıyor. Bu küresel afetten Müslümanlar da nasibini alıyor...

KENDİNE HAYRAN OLMA: NARSİZM

Cep telefonları, sosyal medya hesapları modern zamanlarda insanların gözlerinin hep dışarıda olmasını hedefliyor. Erkekler evlenmek, eşiyle hayatı paylaşmak, evine vaktinde gelip çocuklarla ilgilenmek, evin ihtiyaçlarını karşılamak yerine evlenmeyi erteleyerek ya da kumandayı alıp ekran karşısına geçerek, geç vakitlere kadar arkadaşlarıyla gezerek sorumsuzluğu ve kayıtsız kalmayı tercih edebiliyor.

HÜRRİYET-İ NİSVAN

Modernizm kadına ise "Cesaretli olmalısın. Kendine yetmelisin. Kimseye muhtaç değilsin" telkinlerini devamlı kullanıyor. Neticede, kadın kafası karışıp fıtratından uzaklaşıyor. Kadındaki "merkezî çözülme-eksen kayması" böyle başlıyor.

Modern zamanlarda, dünyaya gönderiliş maksadımız, nereden gelip nereye gittiğimiz yani hayatın ve ölümün maksadındaki anlam hızla yıpranıyor, kayboluyor. Bu ibretli tablodan evlilik, aile kurumu da nasibini alıyor.

Evlilik ebedî hayat arkadaşlığından sınırlı hayat anlayışına kayınca erkeklerde hürmet, himaye ve yardım yerine kayıtsızlık, sorumsuzluk tavırları, kadınlarda sadâkat ve emniyet, hazinedarlık yerine "güçlü kadın" telkinleriyle ön plâna çıkmalar görülmeye başlıyor. Fıtratlar bozuluyor.

AİLEDE FATİHA'NIN SIRRI

Bediüzzaman Hazretleri hayatta iyi ile kötünün mücadelesinin devamlı olduğunu ifade eder. En küçük daire olan kalp dairesinde bile melek ve şeytan insana ilham ve vesvese vermektedir. Aciz insanın maddi manevi düşmanları çoktur. Bu nedenle insanın kendisini hayata bağlayacak bir dayanak destek ve yardım noktası bulması, mutlak bir varlığa bağlı olarak yaşaması ve kendisini hiçten var ederek bu âleme gönderen Zâtı tanıması çok önemlidir.