Mescid-i Aksa'ya gidemeyenler arasındayım.

Yazının başlığına bakıp da orada Hutbe-i Şamiye okumaları yaptığımız anlaşılmasın. Bununla birlikte oraya seyahat uzun zamandır gitmek istediğim yerler ve hayallerim arasında. Duam odur ki dostlarımla birlikte o mukaddes mekanı ziyaret ederek çok daha farklı bir ortamda tefekkürler ve yazılar yazmak kısmet olur.

EL AKSA

Şimdilik sadece kelime manası da "en uzak mescid" olan o mekanı ve etrafında yaşanan elim hadiseleri "uzaktan uzağa temaşa edip" fiilî ve kalbî dualarımızı gönderebiliyoruz.

Hadisler konusunda âlim olan Beğavî (ö. 5161122) şöyle diyor: "Mescid-i Aksa ile Beytülmakdis kastedilmektedir. Aksa diye isimlendirilmiştir çünkü o ziyaret edil(mesi isten)en mescidlerin en uzak olanıdır. Yine Mescid-i Haram'dan uzaklığı sebebiyle bu ismi aldığı da söylenmiştir.'' (https:dergipark.org.tr)

Yaşanan zulümler karşısında, İslam dünyasının sessizliğini tefekkür ederken Bediüzzaman Hazretlerinin Hutbe-i Şamiye eserinde yaptığı tespitleri hatırlamamak mümkün mü

HASTA ADAMA REÇETELER: ŞAM HUTBESİ

Batılı devletlerin Osmanlıyı "Hasta adam" olarak tanımladığı yıllarda Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri İslâm âleminin hastalıklarını ve devalarını bundan yaklaşık 112 yıl önce Şam'da verdiği hutbede dile getirir. Başımıza gelen musibetlerin kaynağı "Altı hastalığımızdır" der. Bugün Müslümanların ihtilafı, ayrı düşmesi, bir araya gelemeyişlerinin sebebi de yine bu hastalıklardır. (Mescid-i Aksa'da yaşanan elim hadiselerde de bu hastalıkların etkileri çok fazladır) Bediüzzaman bir doktorun hastalıklara yaklaşımı gibi konuyu tahlil eder:

1. Belirtileri inceleyerek yanlış giden şeyleri tespit eder.