Bediüzzaman'ın İsm-i Azam Risalesi

İsm-i âzam, "İlâhî isimler arasında Rabbimizin bütün isimlerini ihtiva eden en kapsamlı isim" anlamına gelir.

Bediüzzaman Hazretleri her ismin de azamî bir mertebesi olduğu belirtir. Evliyanın ism-i âzamı farklı görmelerinin nedeninin mazhar oldukları esmânın farklılığı olduğu ifade edilir. Neticede herkes kendi aynasının rengine göre güneşle muhatap olur.

BARLA LAHİKASINDA İSMİ AZAM BİLGİSİ

"Hakikî ism-i âzam gizlidir, havassa bildirilir. Fakat her ismin de âzamî bir mertebesi var ki, o mertebe ism-i âzam hükmüne geçiyor. Evliyaların ism-i âzamı ayrı ayrı bulması bu sırdandır."

İsm-i zam gizlidir. Ömürde ecel, Ramazan'da Leyle-i Kadir gibi, esmâda İsm-i zamın istitarı, mühim hikmeti var. Kendi nokta-i nazarımda hakikî İsm-i zam gizlidir, havassa bildirilir. Fakat her ismin de âzamî bir mertebesi var ki, o mertebe İsm-i zam hükmüne geçiyor. Evliyaların İsm-i zamı ayrı ayrı bulması bu sırdandır. Hazret-i Ali'nin (ra) Ercûze namında bir kasidesi Mecmuatü'l-Ahzab'da var. İsm-i zamı altı isimde zikrediyor. İmam-ı Gazâlî onu Cünnetü'l-Esmâ namındaki risalesinde, Hazret-i Ali'nin zikrettiği ve İsm-i zamın muhîti olan o esmâ-i sitteyi şerh ve hassalarını beyan etmiştir. O altı isim de Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs'tur.

OTUZUNCU LEM'A-İSM-İ AZAM RİSALESİ

Bediüzzaman Hazretleri talebeleriyle birlikte 1935 yılında Eskişehir Mahkemesinde idam cezasıyla yargılanır. Suç unsuru tesettür ayetlerini izah ettiği Tesettür Risalesi'dir. 11 ay hapis cezasıyla mahkum olduğu süre içinde ''İsm-i Azam Risalesi''ni yazar. Bediüzzaman'ın tabiriyle bu risale ''Eskişehir Hapishanesinin bir meyvesidir''