Vursun abi!

Kaliforniya Üniversitesi, 20 milyon dolarlık bütçesini, "Çocukları öldür yanındayız" diyen küresel şirketleri desteklemek için kullanmayacağını açıkladı.Üniversitenin Filistin Dostları Kulübü mücadeleyi kazandıklarını şu yazıyla duyurdu:-"Üniversite bütçesi McDonald's'tan Sabra'ya ve Chevron'a kadar birliğimizin finanse ettiği siyonist şiddetin suç ortağı olan 30'dan fazla şirketi mali olarak desteklemek için kullanılmayacaktır."Hukuk çerçevesinde elinden geleni yapmaya çalışan öğrencilerin başarısı bu.Güney Afrika'daki apartheid rejiminin sona ermesinde de üniversitelerde organize edilen bu kampanyalar büyük bir rol oynamıştı. Bizim üniversitelerimizde, "Çocukları öldür destek bizden" diyen küresel şirketlere karşı olumlu ya da olumsuz bir tepki görmedik.Mezarlık kadar sessizler.Ya ölüler ya da bilimle uğraşmaktan vakit bulamıyorlar.ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın evinin önünde kamp kuran "Blinken'ı İşgal Et" hareketine katılan aktivistler, Blinken'ı sabah işe giderken ve akşam eve dönüşünde, "Sen Netanyahu'nun kucak köpeğisin" sloganları eşliğinde karşılıyorlar.Çocuk katillerini savunanları ya da suskun kalanları rahat bırakmayacaksın.Elinden gelen bu ise bunu yapacaksın.Hindistan'da liman işçileri hangi ülkeden olursa olsun Filistinlilere karşı kullanılacak ve İsrail'e giden gemilere yüklemeindirme yapmayacaklarını duyurdu.Elinden geleni yapmaya çalışanlar için iyi ki bunlar gibi güzel örnekler var.Mesela ünlü İngiliz yönetmen Ken Loach, 2024 İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi (BAFTA) ödül töreninde, "İsrail Filistin'e saldırılarını durdursun" yazılı pankartla sahneye çıkmış.Bizimkilerin aklına gelir mi acaba böyle bir şey.Aklına gelse yapar mı, o da ayrı bir konu!Mesela Yemen'de bir sınavda öğrencilere şöyle bir soru sorulmuş:"Denizlerden nasıl faydalanırız"Öğrencilerden birinin cevabı şöyle:"İsrail gemilerini hedef alarak."Bugünlerde bu sorunun tek doğru cevabı budur.Herkes elinden geleni yapacak. Bu öğrencinin, bu liman işçilerinin, bu yönetmenin ya da bu üniversitelilerin bu gönüllülerin yaptığı gibi.Sokak röportajı yapan sosyal medya muhabirinin uzattığı mikrofondan haykıran adam sanki herkes adına konuşuyor. Sosyal medyada, caddelerde sokaklarda isimleri, cisimleri, cinsiyetleri, ırkları, dinleri, dilleri farklı milyonlarca merhametli insanın yüreği aynı atıyor.Aynı cümleleri kullanıyor herkes.Hepimizde aynı öfke var.O yüzden söyleyenlerin kim olduğunun hiçbir önemi yok.Vicdanın evrensel sesi bunlar;"Birileri diyor ki, Türkiye Filistin tarafını tutarsa Amerika bizi vurur. Ya vursun bizi.Vursun abi.Böyle şerefsizce yaşamaktansa ölmek daha iyi.Nasıl olsa bir gün öleceğiz, yeter artık!""Bu, iki ordunun savaşı değil.Tam teçhizatlı bir ordunun kadın ve çocuklara karşı savaşı.""Ailenizden bir ferdin parçalanmış cesedini bir çuvalın içine sığdırıp