Kayanın üstüne çiviyle kazınan şiir

Sade bir hayat yaşayan ve evlenmeyen filozofumuzun düşünce ve görüşleri ölümünden sonra öğrencileri tarafından yazıya dökülmüş.

Söyledikleri halen taze, yoldan çıkan, savrulan, bugünün insanına ana yolu gösterecek kadar net;

Herhangi bir olayda sonuç nasıl çıkarsa çıksın sevinmeye çalış. Böylece ne kızar ne de üzülürsün.

Bu işi yapmanın senin ödevin olduğunu bildikten sonra, halk ne kadar kötü düşünecek olursa olsun yaparken görülmüş olmaktan korkma.

Bir güzel söz söyleme sanatı varsa, bir de güzel söz anlama sanatı vardır.

İnsanın gerçek soyluluğu doğuştan değil erdemden gelir.

İstediğini elde eder etmez mutlu olacağını sanıyorsun. Aldanıyorsun. Onu elde eder etmez eşit kaygılar, özlemler, tiksinmeler, korkular, istekler baş gösterecek.

Mutluluk elde etmekte ve zevk duymakta değil, ama istememektedir. Çünkü mutluluk özgür olmaktadır.

İnsan, temizliği, iyiliği, vefayı, adaleti yitirdiği vakit ve ruhuna Allah'ın işlediği Tanrısal değerler silindiği vakit mutsuzdur.

Yapacağın her işte, girişmeden önce ne olacağını ve arkasından ne çıkacağını iyice düşün, ondan sonra işe kalk. Bu yolu tutmazsan yapacağın her harekette başlangıçta zevk duyarsın. Ama sonunda rezalet kendini gösterince utanç içinde kalırsın.

Olabildiği kadar sus ya da kaçınılmaz sözleri söyle ve az kelimeyle söyle.

Gücünü aşan rolü üzerine alırsan, bu rolü iyi oynayamadığın gibi yapabileceğin rolü de bırakmış olursun.

Bir kere sınırı aşan için artık sınır yoktur.

Hayvanlarla ortaklaşa sahip olduğumuz bir gövde ve Tanrıyla ortaklaşa sahip olduğumuz bir ruh. Bazı insanlar birinciye, bazıları ikinciye düşkündürler.

Doğmadan önce filancanın filanca ile evlenmesini ve onlardan doğmamı istiyorum demek elinde mi idi Doğuşun uğursuz oldu ise bunu erdem ile düzeltmek senin elinde değil midir

Senin olanı iyice koru ve başkasının olanı isteme. Böyle davranırsan hiçbir aksilik mutluluğuna engel olamaz. Kendime düşkünsem varlığa bağlı isem ben yok olmuşumdur, artı esirim demektir. Böylelikle nereden elde edilebileceğimi, vurulacağımı belli etmişimdir.

Bir taşa küfret, neye yarar O seni duymaz. Onun için taşa benze, sana söylenen küfürleri duyma.

Körlere ve topallara acıyorsun. Niçin kötü insanlara acımıyorsun Onlar da topal ve kördürler

İnançlarımızın ölçü ve kanunu davranışlarımızdır.

Güveni yalnız elinde olan şeylere, ihtiyatı da elinde olmayan şeylere uygula. Böylece hem ihtiyatlı hem de güvenli olursun. İnsanların yıkılışı her vakit ihtiyatlarını, güvenlerini kötü ve yanlış kullanmaktan gelir.

Saat günün bir parçası olduğu gibi, ben de bütünün bir parçasıyım.