Genç kuşağın sosyalleşme mekanları

İlham veren bilgilerle bir ufuk turuna çıkalım:

"Finlandiya'daki bu kütüphane uygulaması gerçekten çok şahane!..

Zamane şartlarına göre her türlü yenilik düşünülmüş.

Tamam kitap da var ama kitap artık öğrenmenin yegâne kaynağı olmaktan çıkınca her türlü ilaveler eklenmiş ve eklenmeli de.

Kütüphaneler kültür lokallerine dönüşmeli, Finlandiya da bunu uygulamış. Tebrik ediyorum kendilerini.

Çocuklar, gençler ve hatta biz yetişkinler böyle bir yerden çıkamayız ki.

İnternet var

Kitap var

Her tür ilave dijital kaynak var

Toplantı salonları var

Grup olarak sesli çalışma ortamları var

Podcast ve video çekim yerleri var

Müzik kayıt stüdyoları hatta müzik aletleri de var

Dikiş nakış yerleri hatta destek ekipleri de var

Yemek atölyesi yapılabilecek mutfak ortamları var

Çay kahve yemek atıştırmalık da zaten bulunuyor.

Zamane insanı bu ortamdan neden çıkmak istesin

Kendi imkanları ile veya parayla böyle bir ortam oluşmaz.

Alât edevat aldın taktın yerleştirdin diyelim, o cıvıl cıvıl seviyeli ortamı nereden bulacaksın

Tarihimizdeki hani şu eleştirip durduğumuz cami+çarşı birlikteliği de aslında bu amaçla yapılmış.

Kendi devrine göre sosyalleşme yerleri olarak ne tür bir ihtiyaç varsa hepsini ibadet yeri de olan cami ile birleştirmişler.

Ne güzel de yapmışlar.

Zira nesiller etkileşimde bulunarak, görerek, duyarak gelişir muhkemleşir.

Kendi haline salınan gençlik neyi nasıl örnek alacak yoksa"

Kaynak; Linkedin/ Gadyr Nuryağdı Girişimci

Bugünün sosyalleşme yerleri AVM ve Cafeler ama buraları daha çok eğlence yeme içme ve alışveriş ihtiyaçlarını giderecek şekilde tasarlanmış.

Camiler, daha önce olduğu gibi dönemin ihtiyaçlarına uygun biçimde, asli amacına zarar vermeyecek tarzda cazibe merkezi yapılarak tekrar sosyalleşme yerlerine dönüştürülebilir.

**

"Avustralyalı bilim insanları, bal arısı zehrinin agresif meme kanseri hücrelerinin yüzde 100'ünü 60 dakikadan kısa sürede yok edebildiğini keşfetti.

Zehir, zarlarında delikler açarak kanser hücrelerini hedef alan ve bu hücrelerin hızla ölmesine neden olan melittin adlı bir madde içeriyor.

Daha da ilginci, bu yöntem sağlıklı hücrelere zarar vermiyor.

Görünüşe göre uzun zamandır peşinde olduğumuz tedavi, aslında hep etrafımızda vızıldıyormuş."

Kaynak; Linkedin/ Hacer Erar; Fizik Mühendisi, Biyofizik Doktoru, Popüler Bilim Yazarı

Küresel ilaç şirketleri bal arılarının çevreye ve insana ne kadar zarar verdiğine dair makale siparişi vermeye başlamışlardır.

Rastlarsanız şaşırmayın.

**

Birgün kurt sürüye yaklaşır.

Horoz kurdu görünce ötmeye başlar.

Horozun sesine uyanan köpek, kurdu görür ve havlamaya başlar.

Köpeğin sesine çoban uyanır, kurdu görünce yaygarayı basar.

Çobanın yaygarasına, uykusu derin olmayan köylüler uyanırlar ve kurdu kovalayıp koyunları kurtarırlar.