Ünlü tarihçi İbn-i Haldun'a göre devletler de tıpkı insanlar gibi doğar, büyür, yaşlanır ve ölür.
Tarihçimiz devletin geçirdiği aşamaları beşe ayırır.
Tavırlar nazariyesi' adı da verilen teoriye göre, toplumların hayatında beş tavır (dönem) vardır:
(1) zafer, (2) mutlakıyet, (3) refah, (4) barış ve (5) israf.Her toplum zorunlu olarak bu beş dönemi geçirir ve sonunda dağılır.
Hatta bu beş aşamanın üç ya da dört kuşağın ortalama ömrü olan 120 yılda tamamlandığını ileri sürer.
Yalnız devletlerin ölümü insanlar gibi değildir.
Ölüm süresi yaşadığı 120 yıl kadar hatta daha fazla bile sürebilir.
Osmanlı ve Endülüs örneğinde olduğu gibi.Devletler gibi şirketler de aynı kaderi paylaşır.
Zirveden sonra çürüme çözülme ve ardından çöküş başlar.
Şirketler gibi düşünceler de ölür.
Düşüncelerin ölümü de yeni düşüncelerle başlar.
Yeni bir düşünceye kadar devam eder.
İbn Haldun, modern tarih yazımının, sosyolojinin ve iktisadın öncülerinden kabul edilen 14. yüzyıl düşünürü, devlet adamı ve tarihçisidir.Ayrıca İslam aleminde Liberalizm ilkelerini kitaplarında bulunduran ilk Müslüman düşünür.
Ölüm, kimsenin kendisine ve yakınlarına yakıştıramadığı ama herkesin günün sonunda tadacağı bir durum.Herkes için günün sonu farklı.
O yüzden de herkes ölüm yokmuş gibi davranabiliyor.
Halbuki doğum ve ölüm hadisesi her gün milyarlarca kez tekrarlanıyor.Milyarlarca bitki her gün doğarken milyarlarcası da ölüyor.
Milyarlarca hayvan her gün doğarken milyarlarcası da yok oluyor.
Milyarlarca insan dünyaya gelirken milyarlarcası da veda ediyor.
Ölüm ve doğum kadar gerçek, ölüm ve doğum kadar tekrarlanan doğal bir şey yok.Güneşin her sabah doğduğunu ve her akşam battığını görüyoruz ama bunu ne anlama geldiğini sorgulamıyoruz.
İlkbahar, yaz, sonbahar kış diyerek mevsimleri sayıyoruz ama ne anlama geldiğini sorgulamıyoruz.
Tabiat dediğimiz şey, bize, her saniye "Doğan her şey bir gün ölür" mesajı atıyor ama o mesajı almıyoruz.Herkesin aklına getirmek istemediği ölümü hatırlatan hatta onu tek konu alan bir dizi yapmak oldukça cesur bir iş.
Hele ki çarpık ilişkilerin, gayrı meşru hayatın, ahlaksızlığın reyting yaptığını iddia edenlerin hakim olduğu bir sektörde ölümü konu alan bir dizi çekmek ve iddialı olmak.
İşte TRT'nin dijital platformu tabii, yeni orijinal dizisi "Gassal" ile yerli dizi sektöründeki bütün yalanları öldürdü. Öldürmekle kalmadı, dizi ve film sektörüne örnek olarak kirletilmiş zihinleri de yıkadı.Kara komedi türündeki dizi, ölümle burun buruna geldikten sonra hayatını sorgulayan bir gassalın ilginç yolculuğunu konu alıyor. 2024'ün son günlerinde yayınlanan ve tartışmalı tanıtımıyla büyük ilgi çeken dizinin başrol oyuncusu Ahmet Kural oyunculuğunun hakkını verdi.