Cezasızlık, eşitsizlik ve belirsizlik dünyası

"Dünyamız bir kasırga içinde. Destansı bir dönüşüm çağındayız - daha önce hiç görmediğimiz küresel çözümler gerektiren zorluklarla karşı karşıyayız.

Dünya giderek artan sayıda hükümetin "hapisten bedava çıkma kartı" almaya hak kazandığını düşündüğü bir "kutupluluk arafında" kilitlendi.

Jeopolitik bölünmelerin derinleştiği, dünya genelinde sıcaklıkların yükseldiği, savaşların şiddetlendiği ve nükleer duruş ve yeni silahların "karanlık bir gölge düşürdüğü" bir durumdayız.

Hayal bile edilemeyecek bir noktaya doğru ilerliyoruz - dünyayı içine çekme riski taşıyan bir barut fıçısı.

Devlet ve Hükümet Başkanları iki "temel gerçekle" karşımızda duruyor; "Birincisi, dünyamızın durumu sürdürülemez - bu şekilde devam edemeyiz. İkincisi, karşılaştığımız güçlükler çözülebilir - ancak bunun için uluslararası sorun çözme mekanizmalarının sorunları gerçekten çözdüğünden emin olmamız gerekiyor.BM Üye Devletlerinin Gelecek Paktı olarak bilinen ileriye dönük bir deklarasyon üzerinde mutabık kaldığı Gelecek Zirvesi "bir ilk adım" ancak "önümüzde uzun bir yol var.

Bu noktaya ulaşabilmek için sürdürülemezliğin üç ana etmeniyle yüzleşmek gerekiyor.

Neler bunlar

- İhlallerin ve suistimallerin uluslararası hukukun ve BM Antlaşması'nın temelini tehdit eden bir cezasızlık dünyası- Adaletsizliklerin ve mağduriyetlerin ülkeleri zayıflatmakla ve hatta uçurumun kenarına itmekle tehdit ettiği bir eşitsizlik dünyası.- Ve yönetilemeyen küresel risklerin geleceğimizi bilinmeyen şekillerde tehdit ettiği bir belirsizlik dünyası.

Bu cezasızlık, eşitsizlik ve belirsizlik dünyaları birbiriyle bağlantılı ve çarpışıyor.

Cezasızlık seviyesi siyasi olarak savunulamaz ve ahlaki olarak tahammül edilemez hale dönüştü.Uluslararası hukuku çiğneyebileceklerini, BM Antlaşmasını ihlal edebileceklerini ve başka ülkeleri işgal edebileceklerini düşünenler 'hapisten bedava çıkma hakkına sahip olduklarını' düşünüyor.Bu cezasızlık Orta Doğu'da, Avrupa'nın kalbinde, Afrika Boynuzu'nda ve ötesinde açıkça görülüyor.Ukrayna'daki savaş "durma emaresi göstermeden yayıldı ve sivillerin artan ölü sayıları, parçalanmış hayatlar ve toplumlarla bedel ödedi.

BM Antlaşması, uluslararası hukuk ve BM kararlarına dayalı adil bir barışın zamanı gelmiştir.

Gazze, tüm bölgeyi kendisiyle birlikte tehdit eden, durmak bilmeyen bir kâbustur.

Lübnan'dan öteye bakmaya gerek yok.

Bu tırmanışın herkesi alarma geçirmesi gerekiyor.

Lübnan uçurumun kenarında. Lübnan halkı - İsrail halkı - ve dünya halkı - Lübnan'ın bir başka Gazze olmasını göze alamaz.

(BM sekreteri Genel Kurul'da bu konuşmayı yaptığında Suriye gündemde bile yoktu.)

Sudan'da acımasız bir iktidar mücadelesi kıtlığın yayılmasıyla ortaya çıkan bir insani felakete yol açtı.Yine de dış güçler, barışı bulmaya yönelik ortak bir yaklaşım olmaksızın müdahale etmeye devam ediyor.Çatışmalar ve derinleşen siyasi bölünmeler dünyayı bir "