Bu senaryoları kim, hangi kafayla yazıyor

Türkiye, Amerika'dan sonra en çok dizi ihraç eden ikinci ülke.

146 farklı ülkeye dizi ihraç ediyoruz.

Dijital platformlar aracılığıyla bu sayı 200'e yaklaşıyor.

Balkanlar, Orta Doğu, Asya, Latin Amerika ve Avrupa ülkelerinde yaklaşık 1 milyar izleyicisi var.Geçen yıl 300'den fazla yerli yapımı ihraç etme başarısı gösteren Türk dizi sektörünün elde ettiği gelir 500 milyon doları aştı.

Yaklaşık 1 milyar yabancı insan bu dizileri izleyerek Türkiye ve Türk insanı hakkında fikir sahibi oluyor.

Dış düşmana ihtiyacımız yok, biz bize yetiyoruz!

**

Yurtdışında çok tutulduğu için iş dünyası temsilcilerinin ihracı ile övündükleri ve çok izlenen yerli dizilerde bizim hayal ettiğimiz, arzuladığımız, görmek istediğimiz Türkiye var mı

Yok.

Neler var bu dizilerde

Fuhşun aşk adı ile pazarlandığı yerli dizi hikayelerinde istemediğimiz, kurtulmak istediğimiz, utandığımız Türkiye'den görüntüler var.

Yeşilçam filmlerinde figüran seviyesindeki tecavüzcü Coşkun bugün aşk adamı olarak başrolde.

Diğerini de aşk kadını olarak pazarlıyorlar.

Boğaz manzaralı konaklarda çekilen dizileri akşamları ailecek izleyen halk da bunların anlattığı hikayelerdeki tiplerin Türkiye'de çok küçük bir azınlık olduğunu biliyordur muhtemelen.

Alternatifsizlik bu sektörde de büyük sıkıntı maalesef.

TRT'nin yaptığı birkaç dizi fena değil ama sıkıcı ve amatörce.

İzleyiciyi heyecanlandıran, genç kuşakları dizilere bağlayan unsurlar yok.

Sanki "yapalım nasılsa izlenir" kafası ile düşünülmüş gibi.

**

Aydınlık gazetesinde yer alan haberde konuşan senarist, çok izlenen yerli bir dizinin de senaristlerindenmiş.

Bu senaristin diğerlerinden farkı açık sözlü olması.

Televizyonlarda çok izlendiği iddia edilen fuhşu meşrulaştıran yerli dizilerin diğer senaristlerinden hiçbir farkı yok yani.

Hepsi aynı zihniyet.

Tek fark bu senaristin düşüncelerini açıktan dillendirmiş olması.

**

Haberin muhafazakâr olarak bilinen bir gazetede değil, Sosyalist Kemalist bir çizgisi olan Aydınlık gazetesinde yer aldığına bir kez daha dikkat çekmek istiyorum.

Haberi yapanın kalemine ve yüreğine sağlık, biraz kısaltarak, senaristin ismini silerek alıyorum;

"Televizyonlarda ve dijital mecralarda yayınlanan hemen hemen her dizide çarpık ilişkiler, cinsellik, uyuşturucu temaları izleyicilerin karşısına çıkıyor. Çoğu izleyici sosyal medyadan "bu senaryoları kim, hangi kafayla yazıyor" şeklindeki sorularla tepkisini dile getiriyor. Bu sorunun cevabı ise artık var.Muhafazakârlık-çağdaşlık çelişkisi ekseninde kurgulanan ancak çarpık ilişkilere yer verilen dizilerden biri olan Kızılcık Şerbeti dizisinin senaristlerinden (bir kadın) fuhuşu meşrulaştıran sözleriyle tepkileri topladı.