"Utanmadıktan sonra dilediğini yap!"

Yaşanan son olayları siyasilerin haline ne diyeceğimiz çaresizliği içinde ayet ve hadisle değerlendirmek hatırıma geldi.'Bize dokunamazsınız'diye bağırıyorlar. Kendilerine'özel muamele'yapılmasını istiyorlar.'Bizler her türlü suçu işler, ama ceza çekmeyiz'tavrı sergiliyorlar.CHP'li olmanın hukukun üstünde bir statü ve özel muameleye tabi tutulmayı gerektirdiğini savunuyorlar. Suç işleme imtiyazı istiyorlar. Bunlarla da yetinmeyipTürkiyemilli menfaatlerini savunmak için adımlar atacak, önüne duvar öreceksin. İyi ve güzel olan ne varsa kavga ediyorlar.'Karşıyız karşı, her şeye karşı'diye özetlenebilecek bir tavır sergiliyorlar. YPGvePKK'yaTIR'larla silah yığan, terör ve teröristleri destekleyen, benim ülkemde darbe girişiminde bulunanFethullah Gülen'e sahip çıkanABD'yi debir hukuk devleti olarak gösteriyorlar.Muhafazakârların, Kemalistlerle, din düşmanlarıyla vatanı ve devleti bölenlerin temsilcileriyle aynı çizgiye gelmeleri, beraber hareket etmeleri; vahametin, gafletin, ihanetin daniskası! Hırsları ve ihtirasları uğruna şu düştükleri hale bakın. Tarih boyunca dünyaya insanlık dersi verdik. Dünyanın neresinde mazlum varsa umudunu bize bağladı, bizden yardım istedi. Her zaman milletin, ümmetin, insanlığın umudu, zalimin kâbusu olduk.Yerli ve yabancı zalimlerin zulmü altında inleyen ümmet, hem içerden hem de dışardan ihanete uğradı.KimiEsad, kimiRus, kimiDEAŞ, kimisi dePKKzulmünden kaçtı. Bize sığındı. İftihar edip gurur duymaları gerekenler ne yaptı Bağırıp çağırıp kirletmeye çalıştılar. Muhtemel sınır ötesi harekâtımızı desteklemeyip karşı çıkanlar; bu milletin evladı olamazlar, devletin de düşmanıdırlar. Tek amaçları da Türkiye'nin yönetilemez olduğunu, 'memleket bunlar yüzünden ne hale geldi' yaygarasıyla kaos zemini oluşturmak. Bunun için organize olanlar da Cumhurbaşkanımızın etrafını kuşatan milliyetçi, muhafazakâr, dindar olarak bilinen malum 'zillet ittifakı!' Abdülhamid Han'a yapılan kuşatmanın benzeri. Türkiye'nin büyük bir harekât öncesi, iç cepheyi sarsmaya çalışıyorlar. Devletlerin iç ve dış düşmanların ittifakıyla yıkıldığını düşünmüyorlar bile. PKKKCK PYDYPG,FETÖveDEAŞterör örgütleriyle ortak hareket eder durumdalar. Millî birlik ve beraberlik ile bekaya yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı, yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlara karşı çıkıyorlar. 'NATO'dan izin alınması lazım' diyeceksin. Batı uşaklığı'na devam edeceksin yuvarlak masada kulağın gelecek emirlerde olacak. Katliamların, vahşetin, zulmün, bebe katillerinin, siyasi temsilcisine özgürlük isteyeceksin, yargının verdiği kararları tanımadığın gibi hakhukuk bilmeyeceksin. Bütün bu yaptıklarının adına da'siyaset'diyeceksin!CHP ile HDP öncülüğünde ABD, İsrail, Almanya, Fransa, vb. emrine girip 'Batı uşaklığı' yapan yuvarlak masadaki yuvarlak siyasilere ne demeliYakın siyasi tarihi bilenler;Türkiye'de siyasetçi ve siyaset müessesesinin hiç bu kadar kirletildiğini görmedi. Bu yaşadıklarımıza; muhalefetin başına, yuvarlak masanın yuvarlak adamlarının tepki vermemesi, zımnen tasvipkâr davranmaları bana bir âyeti ve bir hadisi hatırlattı. Birçok ayet ve hadis olduğu halde sadece bu belirttiğim ayet ve hadisin düşünülmesi yeterli olur. "Allah'a ve O'nun Rasulüne tâbi olun. Birbirinizle didişmeyin. Sonra direncinizi, mukavemetinizi, yitirirsiniz. Rüzgârınız (kuvvet ve yardımınız) da kesilir. Muhakkak sabredin (direnin), unutmayın ki Allah sabredenleri (direnenleri) sever. Küfre sapanlar birbirleriyle dayanışma içindedirler. Ancak