Kadir Gecesinin Kadrini Bilelim!

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise ebedi azaptan kurtuluş vesilesi olan Ramazan-ı Şerif'in son günlerindeyiz. Bu müstesna günler, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde barındıran günlerdir. Kadir gecesi, rahmet ve mağfiretin sağanak sağanak yağdığı, inanan gönüllerin sevgi ve merhametle coştuğu mübarek bir gecedir. Kadir gecesi, unuttuğumuz değerleri hatırlatan, körelen vicdanlarımıza hayat sunan eşsiz bir gecedir. Allah Resûlü bu gece hakkında ümmetini şöyle uyarmıştır: "Bu gecenin hayrından mahrum kalan, bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir." Kadir gecesini kıymetli kılan, o gece indirilen Kur'an-ı Kerim'dir. O Kur'an ki okunması ibadet olan Zikir'dir. Hak ile batılı, iyi ile kötüyü, eğriyle doğruyu birbirinden ayıran Furkan'dır.

Kıyamete kadar gelecek bütün insanlara hidayet yolunu apaçık gösteren Mübin'dir. Buyruklarını düstur edinenleri, ömrünü Kur'an'ın yolunda geçirenleri iki cihanda yücelten Aziz'dir. Zihinleri ve gönülleri Kitabımız Kur'an-ı Kerim'e göre yeniden inşa etme, onun hayat veren soluklarıyla yeniden dirilme ve diriltme gecesidir. Kur'an; bizim yüreğimizdeki, zihnimizdeki, hayatımızdaki zamanın getirdiği kiri, isi, pası yaptığımız tevbe ve istiğfarla silip süpürüp pırıl pırıl bir hâle getirir. Her pişmanlığın tövbe olduğunu unutmayalım.

O halde, madem Kadir gecesi diye bir gece var ve madem bu gece bin aydan, yani uzun bir insan ömründen daha hayırlı. O zaman bütün gayretimi, böyle bir geceyi hakikaten idrak ve tecrübe etmenin gayreti içinde olmalıyım. O hâlde, bu mübârek sûreyi de, bu gözle ve bu gönülle okumaya çalışmalıyım.

Peygamber Efendimize "Kur'an-ı Kerim" nâzil olduğunda, ne oldu, öncesinde ne yaşadı, sonrasında ne değişti Nasıl bir tecrübe yaşadı Bu soruların cevabını doğru tespit edip verebilirsek, Kadir gecesinin mahiyetini daha iyi anlayabiliriz.

Peygamber Efendimiz, inançta şirke, muamelatta zulme saplanmış bir toplumda yaşıyordu. Gönlü ne şirke razıydı ne de zulme. Ne putlara tapınmada bir hakikat görüyordu, ne de kölelere zulmedilmesine vicdanı dayanıyordu. Derin bir ızdırap çekiyordu, dertliydi. İşte bu ızdıraptı, onu Allah'a götüren. Kadir gecesini yaşamaya talipsek öncelikle, milletin ümmetin, insanlığın derdiyle dertleneceğiz. Bu dert, bizi bir hakikat arayışına sevk edecek. O zaman kendimize bir Hira mağarası bulup Rabbimizin rızasını kazandıracak salih ameller işlemeye başlayacağız. Peki, neye, kime teslim olacağız Bu âlemin kendi kendine var olamayacak kadar muhteşem ve kompleks olduğuna; parçanın bütünü anlama imkânı olmadığı için kendimiz bir "cüz" olduğundan, "küll"ü kendi başına açıklamaya muktedir olmadığımız; bütün bu gördüğümüz varlık âleminin ardında, onu tasarlayan bir Yüce Rabbimizin olması gerektiğine. Peygamberimiz Muhammed Mustafa Efendimiz, bu hakikat arayışının sonunda hakikati vahiyde Kur'an'da buldu. Yaşadı, yaşattı. Kur'an; toplamak, bir araya getirmek ve "bir"leşmek üzere "bir"leştirmek. Neyi Gördüğümüz her şeyi. Önce O'na teslim olarak.

Allah Teâlâ, Kur'ân'ın gelmeye başladığı geceyi "mübarek bir gece" olarak nitelemektedir. Mübarek, "kutlu, bereketli, insana maddî ve manevî imkânlar bahşeden, fırsatlar sunan" demektir. Kur'ân'ın böyle bir gecede inmeye başlaması hem o gecenin ve onu ihtivâ eden Ramazan ayının hem de Kur'ân'ın önem ve değerini açıkça ortaya koymaktadır. Kur'ân Allah'ın, kullarına en büyük lûtfu, eşsiz nimetidir. Ramazan ayında Kadir Gecesinde verilmiştir. Kadir Gecesini, Rabbimizin rızasını kazanmamıza vesile olacak amellerle dolu dolu geçirerek bütün senemizde 'ilimamelihlasihsan' istikametimizi devam ettirmeliyiz. Hiçbir nafile namaz, farzları, sünneti müekkedeleri ihmaleterke sebebiyet vermemeli. Bu gece de yatsı ve teravih namazının cemaatle kılınması, camilerimizin doldurulması 'yaygın hastalıklar'dan da kurtulmamıza vesile olur inşallah. Bütün dini hükümleri ihtiva eden Kur'an, geçmiş semavi kitapların da özetidir. İman, ibadet, ahlak ve sosyal bakımdan insanı ve insan topluluklarını (ümmetleri) maddi-manevi mutluluğa ulaştıracak her şeyi bildirmiştir. Kur'an-ı Kerim; insanlar için bir hidayet kaynağı son ilahi kitap olarak gönderildiğinden, bütün insanlığı içine alacak şekilde umumidir. İnsanı dünya ve ahirette mutlu kılacak her şeyi ihtiva eden bir Kitab-ı Mübin'dir. Hayat Rehberi Peygamberimizin yol göstericisidir.