Seçimimizi Ferasetli ve Basiretli Yapalım

Emperyalizm, sınır, kural, hak-hukuk tanımayan batasıca Batı ve onun uşaklığını yapan içimizdekilere en güzel cevap; seçimlerde kullanılacak oyu AK Parti'nin adayı Murat KURUM'a oyunu vererek olacaktır. Belediyeler hizmet birimleridir. Murat KURUM, dürüst, çalışkan, iş bitirici, kendisini İstanbul'a ve ülkeye hizmete adamış, verdiği hizmetlerle de ispatlamıştır. Ekonomik sıkıntılar, CHP'yi tercihte rol oynamamalıdır. Parti üyeleri ve yöneticilerin (teşkilatın) hatalı davranış ve düşüncelerine de takılmamalıyız.

Beklentimiz, Murat KURUM'un; eğitim, kültür, medya, gençlik, şehircilik gibi alanlarda medeniyet dinamiklerimiz ekseninde büyük hamleler gerçekleştirilmesi ve hangi tesis, hangi belediye hizmeti olursa olsun 'İnsan unsuru'nu merkeze alması. Önce insanımızın huzurunun sağlanması. İnsanımızın maddi ve manevi sıkıntıların giderilmesi.

Medyalarla kitlelerin zihinlerini teslim alıyorlar. Meydanlarda yapılan silahlı savaşların yerini medyalarda sürdürülen algı operasyonları ve kültür savaşları aldı. Kültür savaşlarını kaybediyoruz.Her bakımdan örnek alınacak bir medeniyet inşa etmeyi başarmıştık. Bu başarıyı, hizmet ehli insanlar kazanabilir. Murat KURUM da bütün hizmetlerde önemli payı olan adaydır. Önce vatanım, milletim, devletim, diyenlerin adresi Murat Kurum'dur.İçimize gömdüğümüz dertlerimiz 'oy istikameti'ni bozmasın. İstanbul, hizmete her zaman muhtaç ve layık gözbebeğimiz olan bir şehirdir.

Lider Türkiye'ye, ümmet ve millet derdiyle dertlenen lider Tayyip ERDOĞAN'a tahammülsüzlükle masa başında sınırlar çizenlerin sınır tanımayan gönül dünyamıza sınır koymaya çalışmaları da unutmayalım. Harita taslaklarını başlarına geçireceğiz korkusu, kendi haritalarımızı çizeceğiz endişesi, kendi istikametimizde yürüyeceğiz iradesi, tarihi yükselişimizin tedirginliği, bütün iç ve dış şer güçlerin ittifakını oluşturmuştur. Her tür bahaneyle saldırıların sebebi budur. Türkiye'yi kuşatma çabasının arkasında yatan irade ve hesap budur. İstanbul Belediye seçimleri basit bir seçim tarihi değil, bir tarih hesaplaşmasıdır. Seçime normal verilen oy olarak değil, bu açıdan bakmamız icap eder.

15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin püskürtülmesi, Batılıları çıldırtmıştı.Bu belediye seçiminde (her türlü yanlışları, hataları, kusurları olsa dahi) AK Parti'nin İstanbul Belediye Başkan adayı Murat KURUM'a oy vererek bu 'şer ittifakı'na gereken cevabı verelim. Feraseti, basireti de elden bırakmayalım. Şu son zamanlarda 'Feto Terörü'nün virüs gibi her tarafa hulul edip, kendileriyle irtibatlı olduğunu her fırsatta ihsas eden birçok ifadesi bulunan Facebook, Twitter, vs. gibi sosyal medyalarındaki mesajlarına bakmanız bu insanlıktan nasipsiz varlıkların halini görürsünüz.Bir tarafta yaklaşan deprem tehlikesini umursamayanlar var, diğer tarafta İstanbul'u depreme hazırlamak için programı, projesi hazır olanlar var. Bir tarafta şehrin trafiğini rahatlatmak için kılını kımıldatmayanlar var, diğer tarafta metrosundan tüneline tüm ulaşım projelerini seferber edenler var.Muhalefet gibi yanlışı, kusuru ve kabahati millette arayanlardan olmayanların tercihini yapalım.

'Emri bil ma'ruf nehyi anil münker' için kapı vurmayan, iletişim vasıtalarını kullanmayan, irşad ve tebliğ için salih amel cümlesinden faaliyette bulunmayanların direkt veya dolaylı CHP'ye; utanmadan, sıkılmadan, hâyâ etmeden oy istemeleri, sağduyu sahibi insanlara yakışmaz. Hele Cumhur İttifakı'nda bulunmasıyla 5 milletvekili çıkaran Yeniden Refah Partisi ile Saadet Partisi'nin seçilemeyecekleri halde aday göstererek oyların CHP'ye yarayacağını düşünmemeleri vefasızlıkların ve merhum Erbakan hocamızın mirasına da mirasyediliktir. İstanbul'a emanet olarak değil de nimet olarak bakanlar ihmalkârlıklarıyla, tamahkârlıklarıyla, umursamazlıklarıyla bu güzel şehrin bitkisel hayata girmesine sebep oldu. Yarım kalan hizmetlere devam etmeleri gerekirken içeriğine, mahiyetine, faydasına bakmadan daima takoz koymaktan, başka bir şey yapmadılar.

Bunlara gereken ders 31 Mart'ta verilmelidir. Murat KURUM tercihiyle gönülden kurulan hayaller muradına kavuşur. "Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz hiçbir hanemizde deprem endişesi kalmayacak bütün yuvalarımız güvenli hale gelecek. Trafik çile olmaktan çıkacak, sokaklarının huzur ve güvenle dolduğu, gençlerinin geleceğe umutla baktığı kimsenin kendini yalnız hissetmediği bir İstanbul diyen Kurum, bu sözlerini gerçekleştirir. Deprem bölgesindeki hizmetleriyle, yıkılmayan Kiptaş binalarıyla, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevinde hep çalışırken, gayret ederken gördüklerimizle de yapacaklarının teminatı. İmamoğlu'na gelince; Depreme hazırlayacağız dedi tek çivi çakmadı. İstanbulda trafik çileye dönüştü. İstanbulun kaynaklarını yetim hakkıdır demeden balya balya kendi ikballeri için dağıttılar.